Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6443 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 2491 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/10/2011NUMARASI : 2010/247-2011/461Yanlar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, K.K. 171 parsel sayılı taşınmazın Bayındır Köyü 846 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrer tescil edildiği, davalı tarafından bir ay içerisinde dava açılmaması halinde 171 parselin terkininin gerçekleştirileceğinin bildirilmesi, yasaya aykırı işlem nedeniyle 171 parsel sınırlarının yeniden belirlenmesi ve tüm paydaşların paylarının yeniden düzenlenmesi ya da tazminat isteğine ilişkin olup, netice itibariyle kadastroca mükerrer oluşturulan kaydın düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de Tapu Sicil Müdürlüğünce 171 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerine hitaben T.M.K.’nun 1026 ve 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi hükmü uyarınca gönderilen K.K. 171 parsel ile Bayındır Köyü 846 parsel sayılı taşınmazların bazı bölümlerinde mükerrerlik bulunduğuna dair (tedahül ettiği) bildirim üzerine davacı H.T. tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Gerek Tapu Sicil Müdürlüğünün yazısı gerekse ileri sürülen iddia ve dava dilekçesinin içeriğine göre, açılan dava ile kadastro tespit tutanağı sonradan düzenlenen taşınmaza ilişkin sicil kaydının iptali ile mükerrerliğin giderilmesi istenildiği sabit olup, böylesi bir istekle açılan davalarda husumetin mükerrer olan ve kaydının iptali istenen sicil maliklerine karşı yöneltilmesi ve davanın onların huzuru ile görülmesi gerekmektedir.Bilindiği üzere, davada taraf ehliyeti (husumet) kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece resen gözetilmesi gereken bir kuraldır. Oysa somut olayda, dava kaydı iptal edilmesi istenen 846 parsel sayılı taşınmaz maliklerine değil, Tapu Sicil Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle açılmıştır. O halde, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının temyizi itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.