MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLYanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, 1019 ada 41 sayılı parselin davanın tarafları ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, üzerinde binanın yer aldığı, davacının binadaki bir işyerini üçüncü kişilere kiraya vermek suretiyle kullandığı, Ancak 24.9.2009 tarihinde kat irtifakı kurulduğu, dava konusu 2 nolu dükkan ile 5-17-18 nolu meskenlerin davanın tarafları ile dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet olarak tescil edildiği ve davalı tarafından üçüncü kişilere kiraya verilmek suretiyle tasarruf edildiği alaşılmaktadır.Kat irtifakı kurulmadan önceki dönem bakımından taşınmazda davacının da çekişmesiz olarak kullandığı bir bölümün olduğu gözetilerek ecrimisil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince;Ana taşınmazda kat irtifakı kurulmakla artık bu mülkiyet durumuna itibar edilmesi gerektiği kuşkusuzdur.Öte yandan, paylı mülkiyete tabi taşınmazların kiraya verilmesi TMK'nın 691. maddesi ve 6.5.1955 tarih 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmasına bağlıdır. Somut olayda, çekşimeli bağımsız bölümler davalı tarafından kiraya verilmiş olup, pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadığından geçerli bir kira ilişkisi kurulduğundan sözetme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, 2 nolu dükkan yönünden kat irtifakının kurulduğu 24.9.2009 tarihinden, 5-17-18 nolu meskenler yönünden ise davalı tarafından üçüncü kişilere kiraya verildiği 1.5.2010 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için belirlenecek miktardan, davacının payı oranında ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değrelendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.