Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6438 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3016 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : KADINHANI SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/10/2012NUMARASI : 2012/37-2012/170Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı kurum tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine veya tespitine ilişkin taleplerdeki amaç, kayıt malikinin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesi olduğundan bu tür işlerde verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmez. Kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesi mümkündür.Çekişmesiz açılan bu tür işlerde, yapılan araştırma ile veya hak sahibi olduğunu iddia eden bir kişinin itirazı üzerine ortaya bir çekişme çıkarsa, mülkiyet aktarımına sebebiyet verebilmesi ihtimali ortaya çıktığından, artık bu davanın çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesine imkan bulunmamaktadır. Yargılama usulleri birbirinden farklı olduğundan ve çekişmesiz yargı işlerinde teknik anlamda bir hasım bulunmadığından, davaya görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilemez. Somut uyuşmazlıkta Nüfus Müdürlüğü; 1934 doğumlu F.kızı H.S.nın aile nüfus kayıt tablosunu ve M.ve E.'den olma 04.02.1993 tarihinde ölmüş kızlık soyadı Sarı olan 04.04.1924 doğumlu H. K.'ın nüfus kaydını göndermiş olup, zabıta araştırmasında da köyde iki tane Havana S.'nın bulunduğu, M.t kızı H. S.nın evlenerek K.soyadını aldığı, F. kızı H.S.'nın ise öldüğü, her ikisininde aynı kişiler olmadıkları belirlenmiştir. Davacı ise 09.04.2012 tarihli oturumda M. kızı H.S.'nın halası olduğunu ve 1993 yılında öldüğünü bildirmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak her türlü araştırma ve inceleme mülkiyet hakkına ilişkin olacağından ve sonucunda verilecek karar da mülkiyetin aktarımı sonucunu doğuracağı kuşkusuzdur. Öyleyse, bu davanın çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesine imkan bulunmadığından davacı tarafından M. kızı 4.4.1924 doğumlu H. S.nın mirasçıları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde çekişmeli yargı usulüne göre ayrı bir dava açılması gerekli olmakla, temyize konu davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece değinilen hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.