MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/02/2014NUMARASI : 2012/381-2014/69Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi .. ..’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Dava; 5737 sayılı Yasanın 17. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar; kesinleşen mahkeme ilamlarına dayalı olarak tapuda ferağ verilmesi istemi ile 09/10/2012 tarihinde davalı Vakıflar Genel Müdürlüğüne başvuruda bulundukları halde sonuç alamadıklarını bu nedenle dava açmak zorunda kalındığını ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal tescil ve 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 329. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve yasal vekalet ücreti yanısıra akdi avukatlık parasının da tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü; mirasçılık ilişkisinin saptanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; tapu iptal ve tescil davasının kabulüne, 6100 sayılı HMK'nin 329. maddesi uyarınca avukatlık ücreti talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından avukatlık ücretine hasren temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1984 /820 Esas, 1984/950 Karar ve Üsküdar 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/09/2005 tarih, 2003/334 Esas, 2005/714 Karar sayılı hasımlı (V.. M..) mirasçılık belgesinde ; Mehmet ve Ayşe'den olma Ş.. A..'nın bekâr öldüğü, ana baba bir kardeş B.. A..'dan olma çocuk ve torunlarının mirasçısı olduğu, eldeki davanın davacılarının da Mehmet oğlu, Ş.. A.. mirasçıları bulundukları, aynı şekilde Ş.. A.. mirasçılarından olma dava dışı S.. E.. tarafından ... Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine 738 ada, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki malik ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun (Mehmet oğlu, Ş.. A..) tespiti istemi ile açılan davada tapu kayıt maliki Mehmet oğlu, Ş.. A.. ile Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1984/820 Esas, 1984/950 karar sayılı mirasçılık belgesindeki muris Mehmet oğlu, Ş..'in aynı kişi olduğunun tespitine karar verildiği, kararın derecattan geçerek 23/02/2000 tarihinde kesinleştiği, Vakıflar Genel Müdürlüğü, anılan davadan ihbar edilen sıfatı ile haberdar olduğu halde 17/12/1997 tarihinde hasımsız olarak actığı dava ile 738 ada, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların A.. A.../..Vakfından olduğu, mutasarrıfı Mehmet oğlu Ş..'in mirasçısının olmadığı, gaip olduğundan bahisle mahlûlen ... Vakfı adına tesciline karar verilmesini sağladığı, kararın temyiz edilmeden 13/07/1998 tarihinde kesinleştiği, öte yandan dava dışı S.. E.. tarafından 19/06/2001 tarihinde İstanbul V.. M.. aleyhine açılan tapu iptal ve tescil Davasında; muris Mehmet oğlu, Ş.. A..'dan intikal eden 738 ada, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların kayıt malikinin mirasçısız ölümü nedeniyle vakıf adına tescil edildiğini oysa kendisinin mirasçı olduğunu, Tapu sicil Müdürlüğü aleyhine açılan tespit davasında Vakıfların ihbar edilen sıfatı ile davadan haberdar olduğunu anılan davada 1984 tarihli, mirasçılık belgesi ile mirasçı olduklarının sabit olduğunu, vakıfların hasımsız açtığı tescil davasında kötüniyetli olduğunu ve kendisinin taraf olmadığından bağlayıcılığı bulunmadığını ileri sürülerek payı oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, kararın derecattan geçmek suretiyle 04/02/2009 tarihinde kesinleştiğini, diğer taraftan Üsküdar Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 2009/664 Esas, 2010/79 Karar sayılı dava dosyası ile de aynı hukusal nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonucunda mirasçılardan A.. Y.. Ö.., N.. E.., M.. M.. G.., N.. D.. ve H.. S.. D.. lehine hüküm kurulduğu, eldeki davada da davacı A.. Ö.. ve arkadaşları tarafından aynı hukuksal nedene dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açıldığı görülmektedir.Hemen belirtmek gerekir ki; aynı hukuksal nedenle, bir kısım mirasçılar tarafından açılan ve kesinleşen mahkeme ilamları gözetilerek çekişme konusu 738 ada, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında tapu iptal ve tescile, kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar yararına , keşfen belirlenen dava değeri üzerinden harcın tamamlanmadığı ve maktu harçtan da az olamayacağı gözetilerek, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden nispi avukatlık ücretine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Nitekim davalı Vakıflar Genel Müdürlüğününde aleyhe verilen hüküm bakımından temyiz itirazıları bulunmamaktadır.Ne var ki; mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 329. maddesi uyarınca yapılan değerlendirmede de aynı isabetin sağlandığını söyleyebilme olanağı yokturr Bilindiği üzere; 6100 sayılı, HMK'nin 329. maddesinde "Kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf , yargılama giderlerinden başka diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Vekalet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması halinde, bu miktar doğrudan mahkemece taktir olunur" hükmüne yer verilmiştir.Yukarıda açıklanan düzenleme karşısında somut olay değerlendirildiğinde; davacının Mehmet oğlu, Ş.. A.. mirasçılarından olduğunun mirasçılık belgeleri ile sabit olduğu, mirasçılardan dava dışı S.. E.. tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasından Vakıflar Genel Müdürlüğünün ihbar edilen olarak haberdar olduğu halde tapu iptal tescil davası devam ederken açtığı hasımsız dava ile taşınmazın adına tescilini sağladığı, daha sonra gerek mirasçılardan S.. E.. tarafından 19/06/2001 tarihli, gerekse bir kısım mirasçılardan A.. Y.. Ö.. ve arkadaşları tarafından aynı hukuksal nedene dayalı olarak açılan, kabulle sonuçlanan ve derecattan geçerek kesinleşen tapu iptal ve tescil davalarında davalı Vakıflar idaresinin taraf olduğu, eldeki davanın davacıları tarafından da 09/10/2012 tarih ve 33438 sayılı dilekçe ile davalı Vakıflar İdaresine yaptığı başvuruda diğer mirasçılar tarafında açılan ve lehe kesinleşen mahkeme ilamları dayanak gösterilerek talepte bulunulduğu halde talep hakkında olumlu yanıt vermeyerek dava açılmasına sebebiyet veren davalı Vakıflar İdaresinin iyiniyetli olduğundan sözedilemeyeceği açıktır.../...O halde; davalı idarenin kötüniyetli olduğu, dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davacılar tarafından talep edilen akdi avukatlık parası bakımından HMK'nin 329. maddesi değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.