Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6431 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5221 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ: İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2011/657-2013/555Taraflar arasında görülen davada;Davacılar; mirasbırakanları ..................’nın 03.02.2006 tarihinde öldüğünü, davalı ile mirasbırakanın 1997 yılında yaptıkları anlaşma ile 45128 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın 58.000 Mark karşılığında devrini kararlaştırdıkları halde tapuda satışı yapılan taşınmazın adresini bilmemesinden yararlanılarak 45128 ada, 4 parseldeki 143/163 payın devredildiğini, çekişmeli taşınmazın murisleri ölümünden sonra da mirasçıları olan taraflarından kullanılmaya devam edildiğini, emlak vergilerinin ödendiğini, daha sonra dava dışı ................’nin de, 45128 ada, 4 parseldeki 143/163 payı ve bu paya özgülenen evi, davalıdan satın aldığını, mahallede parselasyon çalışması olduğundan, parsel numaralarının değiştiğini bu nedenle karşılıklı olarak tapuların devredilmesi teklifi ile tapuya götürüldüğünü, adına sicil kaydı oluşturulan 4 parsel sayılı taşınmazdaki 143/163 payı, dava dışı ..................’ye resmi akitle devrettiğini, ancak murislerine temlik edilmesi gereken 5 parsel sayılı taşınmazın devredilmediğini, o dönemde murislerinin kanser hastalığına yakalandığını ve bu nedenle tapudaki bu karışıklıkla ilgilenemediğini, aradan geçen sürede malik gibi evi kullandıklarını, davalının aleyhlerine İzmir 5. İcra Müdürlüğünden 2010/13657 sayılı dosya ile başlattığı icra takipleri üzerine durumdan haberdar olduklarını, murislerinin kandırıldığını ileri sürerek 45128 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı; 45128 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın arsa vasıflı olup üzerinde iki katlı kârgir ev bulunduğunu, imar uygulaması sonucunda paydaşı olduğu 42891 ada, 1,2 ve 4 parseller ile dava dışı .................... adına kayıtlı olan 42890 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın şuyuulandırılması sonucunda oluştuğunu ve bağımsız olarak adına tescil edildiğini, evin davacıların murisine kiralandığını, yurtdışında ikâmet ettiğinden kiralama işlerinin kardeşi tarafından takip edildiğini, ölünceye kadar muris tarafından ölümünden sonrada davacılar tarafından kiracı sıfatı ile kullanıldığını, davacıların murisinin 09/10/1997 tarihli imarla edindiği 45128 ada, 4 parseldeki 143/163 payını 28/07/1999 tarihli, atış akdi ile dava dışı M.. Ç..’ye temlik ettiğini, anılan taşınmazdaki bakiye 20/163 payın ise kendisi tarafından 07/10/2008 tarihinde temliki ile M.. Ç..’nin bağımsız malik olduğunu, 5 parsel sayılı taşınmazda bağımsız malik olduğunu, davacıların murislerinin ölümünden sonra kira bedeli ödemediklerini, bunun üzerine 29/11/2010 tarihinde İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2010/13657 Esas, 2010/13658 Esas sayılı iki ayrı icra takibi başlatıldığını, davacılardan S.. K..’nın evin ikinci katını boşaltırken, birinci kattaki davacılardan U.. K..’nın işgale devam ettiğini, davadaki iddiaların yersiz olduğunu, hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .................'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.-KARAR-Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.