MAHKEMESİ: MURATLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 28/06/2011NUMARASI: 2010/248-2011/198Taraflar arasında görülen davada;Davacı, paydaşı bulunduğu 81 nolu parsel üzerindeki iki dükkan ve iki normal katın davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürerek, müdahalenin menine ve ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, taşınmazı iyiniyetli olarak kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; çekişme konusu bahçeli ev niteliğindeki taşınmazın davacı, davalı H. ve dava dışı 3.kişi adına 1/3'er paylarla kayıtlı olduğu, diğer davalı M'in kayda dayalı hakkının bulunmadığı, taşınmazda zemin + 2 normal katlı binanın yer aldığı, zemindeki iki dükkanın davalı H. tarafından, dükkan üstündeki dairenin de diğer davalı M .tarafından kullanıldığı, bu katın üstündeki dairenin ise kaba inşaat halinde ve kullanılamaz durumda olduğu anlaşılmaktadır. Davalılardan M.'in üstün bir hakkı olmaksızın taşınmazı kullandığı saptanarak mutlak olarak elatmasının önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Öte yandan, taşınmazın paydaşları arasında fiili kullanım biçiminin oluştuğu iddia ve ispat edilmiş değildir. Bu durumda, paydaş olan davalı H. hakkındaki elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olması kural olarak doğru ise de, davalı H.'in davacının payına vaki elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken, anılan davalı bakımından mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi; her bir davalının kullandığı bölümler yönünden ecrimisilin ayrı ayrı hesaplanması ve her bir davalı aleyhine davacının payı oranında ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, taşınmazın tümü üzerinden belirlenen ecrimisilden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları isabetsizdir. Davalıların, temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.