Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6359 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 3455 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/12/2006NUMARASI : 1997/276-336Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ..ada ..parsel sayılı taşınmazın H..M..Vakfından icareli olup, 1/3 pay sahibi H.. oğlu A..ın mirasçı bırakmadan öldüğünü taşınmazın anılan 1/3 payının mahlulen vakfı adına tescili için açtıkları dava sonucunda İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesince hatalı pay üzerinden tescil kararı verildiğini ileri sürüp davalılar adına yapılan fazla pay tescillerinin iptali ile 1408/4608 (14080/46080) payın mahlulen ve tashihen Haremyn Muhteremeyn Vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Bir kısım davalılar, aynı taşınmaz payı hakkında taraflar arasında görülen dava sonucu oluşan kesin hüküm bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Davalılar F..L..ve T.. davadan önce ölmüşlerdir.Mahkemece, çekişme konusu taşınmaz payı hakkında taraflar arasında kesin hüküm olduğu,kesin hükmün eldeki dava ile bertaraf edilemeyeceği,hatanın tavzih ile giderilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, sicilin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, kesin hükmün varlığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu ..parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak daha önce vakıflar idaresi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 3.2.1994 tarih, 1984/482 esas, 1994/5 karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiği, anılan ilam ile 1408/4608 payın davacı vakıf adına, ..'şar payın davalı A..Ş.., T.. M.. E. M..Ş.., H..e B. F..Z...ve A...F.. .payın F..L...payın N.., ..payın P..; ..payın O.. Oğuz, 196 payın M.. adlarına tesciline karar verildiği, kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.Anılan, mahkeme hükmünün pay ve payda uyumsuzluğu sebebiyle infaz edilememesi üzerine davacı tarafın tavzih talebinde bulunduğu ve HUMK.'nun 455.maddesi uyarınca mahkemece tavzihle hüküm fıkrasının değiştirilemeyeceğinden bahisle isteğin reddedildiği görülmektedir.Bu belirlemeler gereğince ve ayrıca iddia ve savunmanın içeriğine göre, kararın infazının temini bakımından pay ve payda dengesizliğinin giderilmesi amacıyla eldeki davanın açıldığı sabittir.Bilindiği üzere; HUMK.'nun 237.maddesi uyarınca kesin hükmün varlığının kabul edilebilmesi için davanın taraflarının sebebinin ve konusunun aynı olması gerekir.Somut olayda, taraflar ve konu aynı olmakla beraber sebebin aynı olduğu söylenemez. Zira, ilk dava iptal ve tescil isteğine ilişkin olmasına karşın, eldeki dava, pay ve payda uyumsuzluğunun giderilmesine yöneliktir. O halde, sebep birliğinin varlığından söz edilemez.Öyle ise, somut olayda HUMK'nun 237.maddesinin öngördüğü kesin hükmün bulunmadığı tartışmasızdır.Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda iddia ve buna ilişkin bilgi ve belgelerin toplanması, hükme yeterli olacak şekilde araştırma ve inceleme yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.