MAHKEMESİ : TAVAS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/11/2013NUMARASI : 2012/173-2013/470Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. .. 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı, 1755 ve 1759 parsel sayılı taşınmazları davalıdan satın aldığını, satış işleminden sonra da davalının taşınmazlardan çıkmayıp evde oturmaya, ahırda besicilik yapmaya devam ettiğini, davalının kendisi aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddedilerek kesinleştiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği ile eldeki davayı açmıştır.Davalı, davacı yeğeninin kendisine ölünceye kadar bakacağını söyleyerek kandırıp tapuları devraldığını, temlikten bir süre sonra davacının kötü davranması ve bakmaması üzerine açtığı iptal-tescil davasının reddedildiğini, taşınmazlardan sadece ahırı kullandığını, evi ve tarlayı kullanmadığını, ecrimisilin koşullarının oluşmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 1755 ve 1759 parsel sayılı taşınmazlara davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisilin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1755 ve 1759 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazların davalı S.. A.. adına kayıtlı iken 20.04.2007 tarihli akitle tamamının davacı İ.. A..'a satıldığı, davalının davacının halası olup bekar ve çocuksuz olduğu, Saniye tarafından İbrahim aleyhine 08.02.2010 tarihinde açılan hata-hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilerek ve derecaattan geçerek kesinleştiği, taşınmazlardan 1755 sayılı parselin üzerinde herhangi bir yapı bulunmadığı, 1759 sayılı parselin üzerinde ise bir ev, ahır ve depo bulunduğu görülmektedir../..Hemen belirtilmelidir ki, tarafların bildirdikleri tanıkların beyanlarından da sabit olduğu üzere davalının boş tarla vasıflı 1755 sayılı parseli temlikten sonra kullanmadığı, 1759 sayılı parsel üzerindeki yapılardan ise sadece ahırı davacının müsaadesi ile kullandığı anlaşıldığına göre dava tarihine kadar davacının davalıya bir ihtarname keşide etmediği, bir ikazda bulunmadığı da gözetildiğinde, davalının kullanımına iptal-tescil davası açılana kadar ses çıkarmayan davacının muvafakat ettiğinin ve muvafakatın o dava açılmakla geri alındığının kabulünde zorunluluk vardır. Buna göre, önceki dava açılana kadar muvafakate dayalı olarak oturması nedeniyle davacının o tarihe kadar haksız işgal tazminatı ile sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı görülmektedir. O halde, 1755 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının tümden reddine, 1759 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ahıra yönelik olarak davalının elatmasının önlenmesine ve davacının rızasının kalktığı, yani tapu iptal ve tescil davasının açıldığı 08.02.2010 tarihinden eldeki davanın açıldığı 24.08.2012 tarihine kadar, sadece ahır için belirlenecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.