Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6343 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 5828 - Esas Yıl 2004





Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 90 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazında komşu 91 parsel lehine geçit hakkı verildiğini, ancak bu yerin geçit hakkından yararlanma hakkı bulunmayan 92 ve 107 parsel malikleri tarafından da kullanıldığını, davalıların kullanabileceği imar yolunun bulunduğunu ileri sürerek davalıların elatmalarının önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davayı kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, geçit hakkının şahıslar lehine değil taşınmaz lehine konulduğunu, komşuluk hukukunu zorlayan bir taşkınlığın bulunmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından sûresinde temyiz edilmiş olmakla; hakimi'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, çekişme konusu 90 parselde davacının paydaş olduğu, komşu 91 parsel lehine 90 parselde geçit hakkı tanındığı, 91 (tevhitle 136) parsel maliki Sevdin dışındaki davalıların ise 91 parselle kayden bir ilgilerinin olmadığı, sözü edilen davalıların geçerli bir neden olmaksızın 90 parsel üzerinden gelip geçmek suretiyle kendilerine geçit hakkı tanınmadan çekişme konusu taşınmaza elattıkları anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 747 (eski 671) maddesi ite düzenlenen zorunlu geçit hakkı, komşuluk ilişkisinden doğan bir katlanma borcudur. Yüklü taşınmaz maliki bakımından mülkiyet hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Geçit hakkının yüklü taşınmaza ve onun kaydına yönelik olarak kurulacağı kuşkusuzdur. Ancak, haktan yararlanacak komşu taşınmaz malikinden, diğer bir deyişle lehine geçit hakkı kurulan taşınmaz malikinden başkası olamaz. Zira, geçit hakkı kurulması İle hak verilen yer genel yol niteliğine bürünmez. Hal böyle olunca, davalı Sevdin dışındaki davalılar hakkında açılan elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.5.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.