MAHKEMESİ : KAYSERİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2008/140-2013/263Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı,.... ada 3 ve .... ada 3 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş iken dava dışı B...K... tarafından açılan şufa davası sonucunda ...... ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki payının iptal edilerek bu kişi adına tesciline karar verildiğini, kararın tapuya zamanında işletilmediğini, ..... ada 3 ve... ada 3 parsel sayılı taşınmazların tevhidi ve ifrazı ile oluşan ..... ada 2 parsel sayılı taşınmazda kendi adına tescil edilmesi gereken payın da Bekir adına tescil edildiğini, daha sonra Bekir'in payını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptali ile payı oranında tescile, bilirkişi incelemesi sonucunda taşınmazında bulunan binanın davalının payına isabet eden kısma taşkın olması halinde bu kısmın da tapusunun iptali ile bedeli karşılığında adına tescili istekli eldeki davayı açıp, aşamada binanın taşan kısmı için davalının payına yönelik iptal talebinden vazgeçtiğini bildirmiştir.Davalı, davanın süresinde açılmadığını, kendisinin tapu siciline güvenerek taşınmazı satın aldığını, husumetin kendisine değil, önceki malik olan Bekir Karaahmetoğlu'na yöneltilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; davacı üzerinde bırakılması gereken payın dava dışı B... K.... adına tescil edildiği, tescilin yolsuz olduğu, davalının Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı A.. S..'ın .... ada 3 parsel sayılı taşınmazda 11520/..... oranında; ... ada 3 parsel sayılı taşınmazda ise 501/..... oranında paydaş olduğu, ..... ada 3 parselin paydaşlarından olan dava dışı B...K... tarafından A.. S.. aleyhine açılan şuf'a davasında bu parseldeki davacı payının Bekir adına tesciline karar verildiği, bu arada 2981 Sayılı Yasaya göre 01.12.1986 tarihinde yapılan imar uygulaması ile her iki parselin tevhidi ile 594 ada 118 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, bu parselde davacı adına 490/..... payın tescil edildiği, daha sonra ..... ada 118 parselin 08.05.1987 tarihli ifrazı ile oluşan .... ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacının payının da dava dışı Bekir adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, davacının imar öncesi .......ada 3 parseldeki payının, şuf'a ilamı konusu olmamasına rağmen davalı adına idarece tescilinin yolsuz ve hukuka aykırı bulunduğu tartışmasız olup, davalının Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı belirlenerek davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Ancak; çekişme konusu taşınmazda bulunan binanın davacıya ait olduğu konusunda ihtilaf olmadığı gözetilerek, dava değerinin sadece zemine göre hesaplanması gerekirken, zemin ile yapı değeri toplamına göre dava değerinin belirlenmesi ve bu değer üzerinden harca ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.