Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6289 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19351 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : MALATYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/06/2013NUMARASI : 2012/296-2013/258Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar, davalılardan H A.ve E.. İ.. vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, müdahalenin keşfen belirlendiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, müdahaleye konu alanda bulunan ekonomik ömrünü tamamlamayan ağaçlar yönünden ise yıkım isteğinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 515 parsel sayılı taşınmazda davacı A.. Y..'in satış suretiyle 16.3.2007 tarihinde, davacı H.. Y..'in ise 23.11.2011 tarihinde pay edindikleri, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakları bulunmadığı, mahkemece yapılan keşif sonrası fen bilirkişilerince düzenlenen rapor ve krokiye göre C harfi ile gösterilen 5.347,67 m2'lik alanı davalılar Ahmet ve Elif'in, D harfi ile gösterilen 5.594,61 m2'lik alanı davalı Murat'ın kullandıkları, elatılan bu kısımlarda davalılarca yetiştirilen bir kısım ağaçların ekonomik ömrünü tamamladığı, bir kısmının ise taşınmazdan sökülmesi halinde hayati faaliyetlerinin sona ereceğinin belirlendiği ve 2008-2012 tarih aralığı için ecrimisil hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır.Davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kayden davacıların paydaşı oldukları 515 parsel sayılı taşınmazı, üzerine ağaç dikmek suretiyle kullandıkları belirlenmek ve kayda üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ne varki mahkemece yıkım isteği bakımından verilen kararın doğru olduğu söylenemez. Zira 4721 s. TMK'nun 683. maddesi hükmüne göre; bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir. Bu durumda, davacıların TMK’nun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilerek müdahale edilen alanda bulunan bütün ağaçlar bakımından yıkım isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Öte yandan, ecrimisil istenen dönemde davacıların çeşitli tarihlerde pay edindikleri gözetilmeden bütün yıllar için son mülkiyet durumuna göre ecrimisil belirlenmesi doğru olmadığı gibi, hüküm fıkrasında çelişki ve infazda tereddüt uyandıracak şekilde, bilirkişi raporuna atıf yapılarak C harfi ile gösterilen kısmı davalılar Ahmet ve Elif'in kullandıkları tespit edildiği halde bu kısma davalı Murat'ın, krokide D harfi ile gösterilen kısmı ise davalı Murat'ın kullandığı belirlendiği halde diğer davalıların müdahalelerinin menine karar verilmesi de doğru değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle dava konusu 515 sayılı parselin tedavül kayıtları ile davacıların pay edinmelerine ilişkin resmi akitlerin Tapu Müdürlüğünden temin edilmesi, davacıların hangi tarihlerde ne oranda pay maliki olduklarının belirlenmesi, bu doğrultuda zirai bilirkişiden ek rapor alınarak, davacıların pay edindikleri tarihlere göre her bir davacı için (payları oranında) ayrı ayrı ecrimisil hesabı yapılması, mülkiyet hakkına değer verilerek müdahale edilen kısımdaki bütün ağaçların yıkımına karar verilmesi ve infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Davacılar ve bir kısım davalıların temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün, açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların yargılama giderleri ve vekalet ücretitne yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.