Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6288 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19042 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : TOKAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/05/2011NUMARASI : 2005/246-2011/202 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı S.. G.. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakim.... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, ortak mirasbırakan A. H.'nin kayden paydaşı olduğu 1968 ada 2 parsel (imar uygulaması ile 1968 ada 6 parsel) sayılı taşınmazda bulunan 448/2400 payı mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla üçüncü eşi olan davalı Seval ile ilk eşinden olma oğlu olan davalı Alper'e satış yolu ile temlik ettiğini, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve pay oranında tescil isteğinde bulunmuşlar; mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mirasbırakan A.H.’nin davalılara yaptığı pay temlikinin, mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Seval'in bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince, Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’niun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece anılan hüküm gözardı edilerek, davalılar adına kayıtlı olup iptaline karar verilen toplam 448/2400 oranındaki paya göre her bir davacı adına tescili gereken pay belirtilmeksizin mirasbırakana ait veraset ilamına atıf yapılarak ve infaz edilme olanağı bulunmayan imar uygulamasından önceki kapalı kayıtlar (1968 ada 2 parsel) üzerinden hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Öte yandan, taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen belirlenen değerinden mirasbırakanın temlik ettiği paya ve bu paydan da davacıların miras paylarına isabet eden dava değeri üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken, davacıların payları gözetilmeden fazla miktarda karar ve ilam harcına hükmedilmesinin de doğru olduğu söylenemez. Davalı S.. G..'in temyiz itirazının açıklanan nedenden ötürü kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.