MAHKEMESİ : ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/05/2012NUMARASI : 2009/144-2012/187Taraflar arasında görülen menfi tespit, takas, tasarrufun iptali, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal ve tescil davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,menfi tespit davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava; borçlu olmadığının tespiti, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesinde; davalılardan Ü.. T..'ın hakkında Antalya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2006/17459 esas sayılı dosyasında alacaklı olduğundan bahisle icra takibi yaptığını,yurt dışında yaşadığını, tatillerde Türkiye'ye geldiğini, takibin usulsüz olarak kesinleştirildiğini ve kendisine ait taşınmazın icra marifetiyle satıldığını öğrendiğini ve davalı hakkında Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/328 esas sayılı dosyasında ihalenin feshi davası açtığını, icra takibine konu olan senedin bir kısmının H.B.... Yıl Şubesi'ne banka havalesi yoluyla icra alacaklısına 11.11.2005 tarihinde 1.995,00-Euro alarak gönderdiğini, yine D. Ş. yoluyla 09.05.2006 tarihinde 4.000,00-Euro olarak icra alacaklısına gönderdiğini, ayrıca icra alacaklısından 30.05.2007 vade tarihli, 15.000,00-TL senet karşılığında alacaklı olduğunu, 15.000,00-TL senet bedelinin 8.500,00-Euro'ya karşılık geldiğini, sonuç olarak icra takibine konu olan 11.300,00-Euro bedelli senetten dolayı ödenen 5.995,00-Euro'nun mahsubu ile bakiye kalan borcundan da 15.000,00-TL'nin karşılığı olan 8.500,00-Euro'nun takas ve mahsubunun gerektiğini, ancak davalılardan icra alacaklısının takip yaparken bu ödemeleri mahsup etmediğini ve diğer davalı O.. P.. ile birlikte hareket ederek, muvazaalı şekilde 14 parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölümü devrettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Mahkemece; satış hazırlığında tebliğ usulsüzlüğünün sabit olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıya ait çekişme konusu kat irtifakı kurulu, 14 parsel sayılı taşınmazda yer alan 5 nolu bağımsız bölümün,davalı Ülkay tarafından davacı aleyhine Antalya 3.İcra Müdürlüğünün 2006/17459 Esas sayılı icra takip dosyası kapsamında 11.700 Euro tutarındaki senetten dolayı alacağı için 2006 yılında başlattığı icra takibi sonucunda yapılan icra takibi ile ihale suretiyle 13.02.2009 tarihinde davalı Ü.'a satışının yapıldığı, anılan davalının bağımsız bölümü 25.03.2009 tarihli satış akdi ile diğer davalı O.. P..'na temlik ettiği;davacının ise davalı Ü. aleyhine Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinde 2010/1287 E-2011/27 K.sayılı dava dosyasında 18.03.2009 tarihinde Antalya 3.İcra Müdürlüğünün 2006/17459 Esas sayıl dosyasında usulsüz ve yasaya aykırı olarak geçersiz tebligatlar ile taşınmazının satıldığını ileri sürerek ihalenin feshi,şikayet ve usulsüz tebligatların iptalini istediği;mahkemece 18.01.2011 tarihinde davanın kabulü ile '' satış hazırlığında tebliğ usulsüzlüğü sabit görülmekle ihalenin feshine '' karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 29.01.2011 tarihinde kesinleştiği, ayrıca davacı tarafından,davalı Ü. aleyhine 15.000TL senet alacağından dolayı Antalya 3.İcra Dairesinin 2009/10771 Esas sayılı dosyası ile 2009 tarihinde icra takibi başlattığı görülmektedir.Somut olayda; Antalya 3.İcra Müdürlüğü'nün 2006/17459 Esas sayılı dosyasında 30.05.2006 tarihinde yapılan cebri ihalenin mahkeme kararı ile satış işlemlerindeki tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshine karar verildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır.Bu durumda davalı Ü.. T.. adına yapılan tescilin hukuki dayanağının iletten mücerret olduğu,dayanaksız hale geldiği ve yolsuz tescil niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Davalı Ülkay adına yolsuz olarak 20.03.2009 tarihinde tescil edilen çekişme konusu taşınmazın daha sonra Ülkay tarafından 25.03.2009 tarihinde diğer davalı Osman'a devredildiği de dosya kapsamı ile sabittir.O halde, tapu iptal ve tescil davası bakımından;tescilin yolsuz olduğu tartışmasız olduğu sabit olduğundan son kayıt maliki davalı Osman'ın Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağı, yani iyiniyetli olup olmadığı,diğer davalı ile el ve işbirliği içerisinde olup olmadığı konusunda araştırma ve soruşturmanın eksiksiz tamamlanması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğinde de kuşku yoktur.Menfi tespit davası yönünden ise; taraflar arasında taşınmazın satışı nedeniyle davacı tarafından davalı Ülkay'a Antalya 3.icra Müdürlüğünün 2006/17459 sayılı takip dosyasına konu edilen 11.700 Euro'luk senet borcuna karşılık olarak icra alacaklısına, H. B. .. Şubesi'ne banka havalesi yoluyla 11.11.2005 tarihinde 1.995,00 Euro, yine D Şi yoluyla 09.05.2006 tarihinde 4.000,00 Euro olarak toplamda 5.995,00 Euro'nun ödendiği de taraflar ile mahkemenin kabulündedir.Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı Şener tarafından davalı İlkay aleyhine icra takibine konu edilen (Antalya 3. İcra Müdürlüğünün 2009/10771 takip sayılı dosyada) 15.000.-TL bedelli senet mahsup edilerek davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de, davalı İlkay'ın bu senedi, eşinin hasta olması nedeniyle satmış olduğu dairede oturmalarına davacı Şener'in izin vermesi yönündeki anlaşmaya göre, daire satışından kaynaklanan alacağı (11.700 Euro bedelli senedi) ödendikten sonra daireyi boşaltacağının kararlaştırıldığını ve dairenin teslim edileceğine ilişkin teminat olarak davacının elinde bulunan senedin verildiği savunulmuş ve bu savunma üzerinde hiç durulmamıştır.Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle kayıt maliki davalı Osman'ın iyiniyetli olup olmadığı yönünde tarafların gösterdikleri ve gösterecekleri tüm delillerin eksiksiz toplanması;menfi tespit davasında ise, davalı Ülkay'ın davacıya verdiği senedin sebebine ilişkin savunması üzerinde durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.