MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM VE ECRİMİSİL-TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil-tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davada davacılar ... ve ... açtığı davanın reddine, davacı ...'ın davasının açılmamış sayılmasına, birleştirilen davada 209 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, 210 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kesin süreye uyulmaması nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar davacı- birleştirilen dava davalıları .... ve ...vekili ile davalı- birleştirilen dava davacısı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil; birleştirilen dava, tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir. Davacılar-birleştirilen dosyanın davalıları, kayden maliki oldukları 209 ve 210 parsel sayılı taşınmazların bir kısmına davalı tarafından müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, ağaçların kaldırılmasına ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.Davalı-birleştirilen dosya davacısı, asıl davanın reddini savunmuş, birleştirilen davasında, kadastro tespiti sırasında maliki olduğu 213 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davacılara ait taşınmazlara katıldığını ileri sürerek, bu kısma ilişkin tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “...mahkemece yerinde yeniden keşif yapılarak gerek elatmanın önlenmesi davacılarının gerekse tapu iptal -tescil davacısının dava ettikleri yerleri keşif yerinde göstermelerinin istenmesi, ondan sonra yerel bilirkişi ve bilinemeyen sınırlar yönünden tanıklar aracılığıyla kadastro öncesi satışa konu bölümlerin dava edilen yerler içindeki konumunun tespiti ve bu arada nizalı bölümlerin kim ya da kimler tarafından ne şekilde tasarruf edildiğinin tespiti ve krokide işaretletilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Kabule göre de; birleşen davada 810 m² yer için dava açılmış olup, mahkemece kısmen kabule karar verilmesine rağmen reddedilen kısmın değeri esas alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına avukatlık ücretine hükmedilmemiş olması da doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece; asıl davada davacılar ... ve ...'un açtığı davanın reddine, davacı ...'ın davasının açılmamış sayılmasına, birleştirilen davada 209 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, 210 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kesin süreye uyulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl davanın reddine, karşı davanın 209 parsel sayılı taşınmaz bakımından kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar-birleştirilen dava davalıları ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün bu yönden ONANMASINA.Davalı(birleştirilen dava da davacı) vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Hemen belirtilmelidir ki; yargılama sırasında ölen davalı ... n mirasçılarının davaya dahil edilmesi için davalı(birleştirilen davanın davacısına) kesin süre verilmiş ise de; savunma hakkını kullanabilmeleri bakımından, mahkemece mirasçılara tebligat yapılması zorunludur. Bunun için tarafa kesin süre verilmesine gerek yoktur. Kaldı ki, kesin süreye ilişkin ara kararın tesis edildiği tarih itibariyle dosyada yeterli gider avansının bulunduğu da görülmektedir. Hâl böyle olunca; birleştirilen dava bakımından davalı ...mirasçılarına tebligat yapılarak işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 210 parsel sayılı taşınmaz yönünden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı (birleştirilen davanın davacısı) vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 24.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.