Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6248 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3425 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/07/2009NUMARASI : 2005/206-2009/358Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi..raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü -KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve cezai şart koşulundan kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil ve alacak isteklerinin ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, dava konusu 19372 parsel sayılı taşınmazın davalı kooperatif adına kayıtlı iken davacının açtığı dava sonucunda parsel üzerinde yapılan binada kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulu olmadığından katları ve konumları ayrı ayrı tanımlanmak suretiyle 6 adet daireye isabet eden toplam 56/200 payın davacı adına tesciline, belirtilen dairelerin kat irtifakının ileride davacı adına tesisine karar verildiği, buna ilişkin Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/284 esas ve 1996/720 karar sayılı kararının 16.09.1996 tarihinde kesinleştiği ve infazının yapıldığı, 19372 parsel sayılı taşınmazdaki diğer pay olan 144/200 payın tamamının davalı kooperatife ait olduğu, diğer davalıların ise kayıtla bir ilgilerinin bulunmadığı, öte yandan yerinde yapılan keşif sonrası bilgilerine başvurulan bilirkişilerin hükmen davacıya ait olduğu belirlenen dairelerin gelişigüzel daire numaraları verilmesi nedeniyle kesin olarak saptanamadığını bildirdikleri anlaşılmaktadır.Ne var ki, mahkemece çekişmeli daireleri saptayamayan ve yetersiz olan bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidildiği gibi, eldeki dava 19372 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki daireler için açılmasına karşın, dava konusu edilmeyen 19371 parsel üzerindeki bina bakımından hüküm kurulmuştur.Hal böyle olunca, üç kişilik uzman bilirkişi heyetiyle yeniden keşif yapılarak davaya konu edilen dairelerin Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/284 esas ve 1996/720 karar sayılı kararında tarif edilen konumlarına göre yerlerinin ve kimler tarafından kullanıldığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması ve ondan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yanlış parsel üzerinden karar verilmiş olması doğru değildir.Kabule göre de; davacı vekili 05.05.2006 tarihli dilekçesi ile 52.000,00 TL lik cezai şart alacağını davalı kooperatif ile kooperatif kefili olduğunu belirttiği davalı B. Ş.tan talep ettiğini açıklamıştır. Mahkemece anılan isteğin reddine karar verilmiş olmasına karşın, vekalet ücreti bakımından kendisini vekille temsil ettiren davalılar için olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir. Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.