MAHKEMESİ : KUŞADASI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/02/2006NUMARASI : 2004/4-2006/25Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları M.F.ın kadastro tespiti esnasında dava konusu 206 ve 943 parsel sayılı taşınmazlarını ikinci evliğinden olma davalı oğlu M.. Üzerine geçirdiğini, 1471 parsel sayılı taşınmazını da önce oğlu M.ya, onunda kendi oğlu M..a temlik ettiğini, yine 626 parsel sayılı taşınmazını da torunu H. F.a sattığını ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal tescil olmadığı takdirde tenkis isteklerinde bulunmuşlardır.Davalılar, birleşen karşı davalarında miras bırakan mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu 981,1472 ve 858 parsel sayılı taşınmazlarını torunu R.’ya sattığını belirterek miras payları oranında tapu iptal tescil olmadığı takdirde tenkis talep etmişlerdir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile tenkise karar verilmiş, asıl dava yönünden davacı R.F.’ın talebinin reddine, asıl davalı M.F.aleyhine açılan davanın reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava ve birleşen dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davadaki tapu iptal-tescil isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne, birleşen davanın da reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, asıl davaya konu edilen 1471 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan M. adına 1957 yılında tespit edilerek çap kaydının oluştuğu ve 1970 tarihinde oğlu M.ya satış suretiyle temlik ettiği, onunda kendi oğlu olan M.’e 1981 tarihinde bağışladığı, 206 parsel sayılı taşınmazın keza kadastro sırasında belgesizden davalı M.adına çap kaydının oluştuğu, 626 parsel sayılı taşınmazın ise yine 1957 tarihinde yapılan genel kadastro sırasında muris M.t adına tespit edilerek çap kaydının oluştuğu ve oğlu M.’dan olan torunu H.’a temlik ettiği, 943 parsel sayılı taşınmazın ise yine kadastro ile muris M.adına tespit edildiği ancak oğlu olan M.’nın tespite karşı açtığı tespite itiraz davası sonucu Kuşadası Arazi Kadastro Mahkemesinin 8.2.1958 gün 1957/ 3559 Esas, 1858/75 Karar sayılı ve kesinleşen hükümle M.adına sicil kaydının oluştuğu;birleşen davaya konu edilen 858 parsel sayılı taşınmazın belgesizden kadastroca miras bırakanın oğlu davalı R.a adına tescil edildiği ve oluşan çap kaydının satış suretiyle dava dışı İdris’e ondan aynı şekilde H..’e ve H.’ten de yine satış yoluyla dava dışı F.’a intikal ettiği, 981 sayılı taşınmazın kadastroca dava dışı O.adına tespit ve tescil edilerek çap kaydının oluştuğu, taşınmazın murisle bir ilgisinin bulunmadığı, keza 1472 parsel sayılı taşınmazın davalı R. adına tespit edildiği, miras bırakanın açmış olduğu dava sonunda verilip kesinleşen karar ile davalı R. adına çap kaydının oluştuğu, öte yandan davanın davacıları olan M. ve H.’ın miras bırakanın oğlu M.nın çocukları olduğu ve babaları M.’nın dava tarihi itibarıyla sağ oldukları anlaşılmaktadır.Yukarıda değinilen işleyiş tarzına göre birleşen davanın davacıları M..ve H..ın mirasçı olmamaları sebebiyle açtıkları muris muvazaası ve tenkise ilişkin davanın, keza 981 parsel hakkındaki birleşen davanın ayrıca 1472 sayılı parsel ile asıl davanın konusunu teşkil eden 943 parsel bakımından açılan davaların mahkemece red edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak, asıl davaya konu edilen 1471 parselin ara malik M.ya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu son kayıt maliki M. oğlu M.in ise muvazaalı işlemi bilen ve bilmesi gereken konumunda bulunduğu (T.M.K. 1024 md) ve TMK’nun 1023. md.’nin koruyuculuğundan yararlanamayacağı 626 parsel sayılı taşınmazın da miras bırakan tarafından H.’.temlikinin de muvazaalı olduğu dosya kapsamı ile sabittir.O halde, bu parseller bakımından davacıların miras payları oranında davanın kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmiş bulunması isabetsizidir.Diğer taraftan, birleşen davaya konu edilen 858 parsel sayılı taşınmaz ile 206 sayılı taşınmaz bakımından öncesinin tapulu olmadığı ve miras bırakandan intikalen geldiği ve kadastro tespiti esnasında murisin muvafakati ile asıl davacı R.ile birleşen davanın davacısı M.adına çap kayıtlarının oluşturulduğu gözetildiğinde anılan işlemlerde 1.4.1974 tarih ½ sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulmadığı, tenkis koşullarının varlığının kanıtlanması halinde tenkise tabi olacakları nedeniyle bu parseller için muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan karşılıklı davaların reddine karar verilmiş olması doğrudur.Tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. O halde, bozma kararı çerçevesinde mirasçıların tenkise tabi olması gerekli olan mahfuz payları (saklı payları) değişeceğinden tarafların bu konudaki delillerinin değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, H.ve M.dışındaki tarafların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK’nun 428.md. gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,15.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.