Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6201 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19117 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : SÖKE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2013NUMARASI : 2013/146-2013/338Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil talebinin ise reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, kayden davacıya ait 433 ada 6 parselde yer alan 4 nolu bağımsız bölümün haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalı tarafından kullanıldığı belirlenerek el atmanın önlenmesi bakımından davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı tarafın temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacı tarafın temyiz itirazlarına gelince; davacının çekişme konusu 4 nolu bağımsız bölümü 19/11/2012 tarihinde satış suretiyle edindiği, 05.12.2012 tarihinde Kuşadası 3. Noterliğinden davalıya ihtarname keşide ederek taşınmazın boşaltılmasını talep ettiği, davalının ise çekişme konusu taşınmazı 23/11/2010 tarihli harici satış sözleşmesiyle satın aldğını ve taşınmaza masraf yaptığını ileri sürerek boşaltılmasının mümkün olmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; Türk Medeni Kanunu'nun 706. Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu 26. maddeleri uyarınca tapuya kayıtlı taşınmazların satışının, resmi şekilde yapılması geçerlilik şartı olduğundan, resmi şekilde yapılmayan satışlara hukuken değer verilemez. Bu nedenle dava konusu taşınmazın haricen satışı geçersiz olup, kişisel hak sağlayan bu sözleşmenin davacıya karşı ileri sürülemesi de mümkün değildir.Gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir değişle işgal tazminatı, hak sahibinin taşınmazı haksız biçimde kullanan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybına karşılık gelen bir bedeldir.Somut olayda davacının, çekişme konusu 4 nolu bağımsız bölümü 19/11/2012 tarihinde satın aldığı, Kuşadası 3. Noterliğinin 05.12.2012 tarihli ihtarnamesiyle davalıdan taşınmazın boşaltılmasını istediği belirlendiğine göre, taşınmazı harici satış sözleşmesine istinaden kullanan davalının ihtarnamenin tebliği tarihinden sonraki dönem için iyiniyetli olduğu söylenemez.Hal böyle olunca ihtarnamenin davalıya tebliğinden, dava tarihine kadar geçen süre için belirlenecek ecrimisil isteğinin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacının bu hususa ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.