MAHKEMESİ: BESNİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 05/10/2006NUMARASI: 2003/441-574Taraflar arasında görülen davada;Davacı vekili, müvekkilinin kardeşi olan davalı H.H..'in miras bırakan annesi F..F..'yı kandırıp dava dışı F..K..na vekalet verildiğini ve ... parsel sayılı taşınmazı diğer davalı A..Y..'a muvazaalı biçimde sattırdığını ileri sürerek, tapunun iptaliyle mirasçılar adına tescilini, olmadığı takdirde müvekkilinin miras payına isabet eden bedelin tahsilini istemiş, yargılama sırasında davayı mirasçılardan E... K.. adına açtığını, ancak dilekçede yanlışlıkla miras bırakanın adının yazıldığını belirtmiştir.Davalı H.H....vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava dilekçesinde davacı olarak gösterilen F.. F...nın ölü olduğu, dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, vekaletnamenin hile ile alındığı ve kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir.Mahkemece, dava dilekçesinde davacı olarak gösterilen F... F...’nın davadan önce öldüğü, dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Ne var ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, adı geçen F... F...’nın miras bırakan olduğu ve onun vekil aracılığı ile yaptığı temlikten dolayı eldeki davanın açıldığı, ancak maddi hata sonucu dilekçede davacı gibi gösterildiği anlaşılmaktadır. Nitekim, davayı açan avukat da yargılama sırasında bu hususu dile getirmiş ve davayı, mirasçılardan E....adına açtığını mahkemeye bildirmiştir.O halde, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesinde kural olarak isabet yoktur. Ancak, davanın niteliği itibariyle tereke namına açılabileceği ve isteğin de bu yönde olduğu dikkate alındığında tüm mirasçıların davada yer almaları zorunludur. Somut olayda, mirasçılardan A...davada yer almamıştır.Hal böyle olunca, öncelikle davaya katılmayan mirasçının olurunun alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. maddesi uyarınca temsilci atanması suretiyle davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi, ondan sonra işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacı tarafın temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.