MAHKEMESİ: GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 19/09/2006NUMARASI: 2004/594-336Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakan dedesi H...P..'ın ..parsel sayılı taşınmazdaki payını mirastan mal kaçırmak amacıyla oğlu ...ın karısı olan davalı gelinine muvazaalı biçimde devrettiğini ileri sürerek, tenkis istemiş, yargılama sürerken verdiği ıslah dilekçesi ile bu isteğini tapu iptali, olmadığı takdirde tenkis olarak değiştirmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, temlikin muvazaalı yapıldığı gerekçesiyle, davacının payı oranında iptal-tescile karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının payı oranında iptal-tescile karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakan H.. P..’ın . parsel sayılı taşınmazdaki payının tamamını vekili aracılığıyla dava dışı oğlu H..ın karısı olan davalı gelini H.’ye satış yoluyla devrettiği görülmektedir.Davacı, eldeki davayı tenkis isteğiyle açmış, yargılama sürerken verdiği ıslah dilekçesi ile bu isteğini tapu iptali-tescil olamadığı takdirde tenkis olarak değiştirmiştir.Bilindiği üzere, 22.5.1987 tarih, 4-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birliştirme Kararına göre, miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçıların tenkis davası ile birlikte kademeli biçimde veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dava ile B.K.’nun 18. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle iptal-tescil isteğini ileri sürebilecekleri kabul edilmiştir.Tenkis davası ile muvazaaya dayalı iptal davaları hukuki esasları ve kapsamları itibariyle birbirinden tamamen farklı nitelikli davalardır. Davacı 26.10.2005 tarihinde ıslah isteğinde bulunmuş ise de, bu isteğin ancak ayrı bir dilekçeyle ve harcı yatırılmak suretiyle ileri sürülebileceği kuşkusuzdur. O halde muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gibi HUMK.’nun 88-89. maddelerine göre kamilen yapılmış bir ıslahtan söz etme olanağı da yoktur.Hal böyle olunca, davanın tenkis isteğine hasren incelenerek değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.