Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6178 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3907 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 01/05/2007NUMARASI: 2005/1-2007/332Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı babası A.T.in 4018 parsel sayılı taşınmazdaki payını mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ara malik aracılığıyla davalı oğluna temlik ettiğini, aynı taşınmazdaki dava dışı S.T.'den satın aldığı payıda davalı adına tescil ettirdiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, miras bırakandan kendisine yapılmış bir temlik bulunmadığını,çekişme konusu taşınmazdaki payını dava dışı S.T. ve R. E.'den bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın subut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.2.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat A.E.ile temyiz edilen vekili Avukat F.Ö.geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı,tapu iptali ve tescili isteğine ilişindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 4018 parsel sayılı taşınmazdaki binanın 5 nolu meskenin kat irtifakına ayrılan 20/120 arsa payı, 6 nolu meskenin 20/120 arsa payı, 2 nolu meskenin ise 10/120 arsa payı tarafların miras bırakanı A.T.in mülkiyetinde iken, miras bırakan tarafından 18.12.1995 tarihinde dava dışı R.. E.e satış suretiyle tapuda temlik edildiği, R.'inde 24.5.1996 tarihinde davalı C.e kayden intikal ettirdiği, miras bırakanın R.e yapmış olduğu temliki işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile saptanmış olup, son kayıt maliki davalı C.'in miras bırakanın oğlu olduğundan muvazaalı işlemi bilen ve bilmesi gereken konumunda bulunduğu, esasen miras bırakanın aracı kullanmak suretiyle taşınmazları davalıya intikal ettirdiği belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle anılan bağımsız bölümler bakımından davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Bu yöne ilişkin davalının temyiz itirazı yerinde değildir,reddine.Ancak, dava konusu 2 nolu bağımsız bölüm yönünden miras bırakan A.. T..'den intikal eden 10/120 pay üzerinden davacının payı oranında iptal ve tescil kararı verilmesi gerekirken, dava dışı Y.T.den dava dışı R. E.'e R.'ten de davalıya geçen 10/120 payında kabul kapsamına alınması suretiyle 2 nolu bağımsız bölümün kat irtifakına ayrılan 20/120 payın tamamı üzerinden iptal ve tescile karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, dava konusu 4 nolu bağımsız bölümün doğrudan miras bırakandan gelmediği, parasını kayıt malikine miras bırakanın ödemek suretiyle sicil kaydının davalıya intikalini sağladığı iddia edilmiş olup, anılan işlemin geçerli bir bağış olduğu, başka bir ifade ile gizli bağış niteliği taşıdığı gözetildiğinde hakkında 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulmadığı tartışmasızdır.Böylesine bir tasarrufun koşullarının varlığı halinde ancak, tenkis hükümlerine tabi olacağı oysa davada tenkis isteğinde bulunulmadığı açıktır.O halde 4 nolu bağımsız bölüm bakımından da davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu taşınmazında kabul kapsamına alınması isabetsizdir.Kabul tarzı itibariylede, davacının payına tekabül eden harcı ikmal edilmiş dava değeri üzerinden davada vekille temsil edilen davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken taşınmazların tüm değerleri üzerinden davacı yararına fazla avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi de doğru değildir.Davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları doğrudur.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına ve alınan peşin harcın geri iadesine, 14.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.