Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 617 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14972 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : YALOVA SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2013NUMARASI : 2013/92-2013/145 Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi.... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava,tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 459 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan murisi '' Kaya Beşler'in'' adının Yalova Kadastro Mahkemesi'nin 21/05/1999 tarih ve 1970/30 Esas ve 1999/69 Karar sayılı ilamında '' Mehmet Başlar '' olarak yazılarak hüküm kurulduğunu, taşınmazda hükmen tescil yapıldığından sicil kaydında da malik adının '' Mehmet Başlar '' olarak gösterildiğini ileri sürerek, belirtilen yanlışlığın nüfus kaydına uygun alarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı Tapu Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aynı talep hakkında evvelce verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu gibi, talep olunan yanlışlığın tapu kaydındaki tescile esas hükmü veren Yalova Kadastro Mahkemesince düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine veya tespitine ilişkin taleplerdeki amaç, kayıt malikinin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesi olduğundan bu tür işlerde verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmez. Kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunulabilmesi, hükmün değiştirilebilmesi mümkündür. Öte yandan, bu tür işler 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmaza ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Hal böyle olunca, taraf delilleri toplanıp işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken 459 parsel sayılı taşınmaz bakımından Yalova Kadastro Mahkemesinin 1970/30 Esas ve 1999/69 Karar sayılı ilamının kesinleşerek sicil kaydının oluşturulduğu ve böylece kadastro mahkemesinin görevinin sona erdiği gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; dava reddedilmiş olmasına karşın kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmemiş olması da doğru değildir. Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.