MAHKEMESİ: GÖLBAŞI(ANKARA) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/01/2007NUMARASI: 2005/534-44Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu .. parsel sayılı taşınmazın sahte vekaletname düzenlemek suretiyle davalı abisi M..Ö.. tarafından vekil sıfatıyla kendi oğlu davalı F..Ö...’e sattığını öğrendiğini, yakın zamana kadar işlemlerden haberi olmadığını, davalı F....un taşınmazı ifraz ederek ..ve ..no’lu iki adet parsel haline getirip ..parseli ... şahıs R..G..e sattığını ileri sürüp .. parselin tapu kaydının iptali ile adına tesciline, 3. şahsa satılan ..parsel yönünden 6 000 YTL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, işlem tarihinden itibaren ..yıl geçtiğini, davacı tarafından imzalanan 3.4.2005 tarihli ibra ve taahhütname başlıklı belge içeriğinde davacının ...parsel sayılı taşınmazın F.. Ö..’e intikal ve devrine muvafakat ettiğini, aynı belgede 3. şahsa satılan bölümün bedelinin davacı tarafından alındığının belli olduğunu, 3.4.2005 tarihli belgede davacının her türlü hak ve talebinden feragat ettiğini bildirip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.5.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ....geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vs. vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Davacı, maliki bulunduğu .... parsel sayılı taşınmazın, 14.12.1987 tarihinde düzenlenen sahte vekaletname kullanılmak suretiyle vekil gösterilen davalı kardeşi M...Ö... tarafından diğer davalı F...Ö...e satış biçiminde temlik edildiğini, daha sonra çekişmeli taşınmazı .. ve ..parsellere ifraz edilerek ..parselin dava dışı kişiye satıldığını ileri sürerek, .. parsel kaydının iptal ve tescilini, 6.000.-YTL tazminatın tahsilini istemiştir.Davalılar, taahhütname ve ibra niteliğindeki belge nedeniyle davanın reddini savunmuş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, temlik sırasında kullanılan vekaletname üzerinde bilimsel inceleme yapılmamış ise de, davalılardan (vekil gösterilen) M..Ö....'ün cumhuriyet savcılığınca düzenlenen hazırlık soruşturması sırasında sahte vekaletname düzenlettiğini bildirdiği, ifrazdan sonra, ... parselin davalı M....in oğlu davalı F.....'a temlik edildiği, bizzat davacının imzasını taşıyan "ibra ve taahhütname" başlıklı harici belgede davacının "... F...Ö..e intikal ve devrine muvafakat ettiğini... hiçbir hak ve iddiada bulunmayacağını... kalan yarısının ise bedelini nakden ve peşinen aldığını... bu nedenle, her türlü hak ve taleplerinden feragat eylediğini..." bildirmekle beraber 20.7.2006 tarihli oturumda; "belgenin hazırlandığı tarihte davalı kardeşi M...Ö..ile anlaştığını, .. parselin yarısı ile 4000.-YTL verileceğinin kararlaştırıldığını, fakat taşınmaz ve bedelin verilmediğini..., belirterek hata hileye düşürüldüğüne dair beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda, olayın gelişimi, taraf beyanları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, vekaletnamenin sahte olduğu sonucuna varılmaktadır. Davacının, 3.4.2005 tarihli belgedeki açıklaması tabiiki işlemin sahteliğini ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, belgenin iradeyi sakatlayan bir nedenle düzenlenmiş olduğunun anlaşılması halinde, o belgeye itibar edilemeyeceği de açıktır.Hal böyle olunca, mahkemece, söz konusu belgenin, toplanan ve toplanması gerekli görülebilecek delillerle birlikte değerlendirilmesi geçerli olup olmadığının, diğer bir deyişle hukuki sonuç doğurabilecek (bağlanabilecek) nitelikte sayılıp sayılmayacağının tartışılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yetinilerek yazılı olduğu üzere davanın reddedilmiş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 29.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.