MAHKEMESİ: ANKARA 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 28/12/2006NUMARASI: 2006/13-442Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu ..parsel sayılı taşınmazdaki payının 550 000 YTL bedelle davalıya satışı konusunda anlaştıklarını, kendisinin saflığından yararlanan davalının öncelikle tapu devrinin yapılmasını, bedelini satış sonrası yazıhanesinde ödeyeceğine inandırdığını, aracı olan kişilerin de sözlü güvencesine inanarak devir işlemine razı olduğunu, ancak satış sonrası davalının kendisini bir süre oyaladıktan sonra parayı temin edemediğini, tapuyu hemen iade etmek istediğini söyleyerek, arada hafta sonu tatili olması nedeniyle pazartesi tapuya gidilinceye kadar geçerli olmak üzere 550 000 YTL’lik açık senet vererek senet üzerine de “ ..parseldeki tapu verildiğinde senet iade edilecektir” ibaresi konduğunu, daha sonra davalının tapuyu iade etmeyeceği, arsa bedelini de ödemeyeceğini aracı emlakçıya bildirmesi üzerine davalı hakkında dolandırıcılıktan şikayetçi olduğunu ileri sürüp tapu kaydının iptali ile adına tescilini veya satış bedeli tutarı 550 000 YTL’nin davalıdan tahsilini istemiş, yargılama sırasında talebini tapu iptal ve tescile hasretmiştir. Davalı, davacı ile aralarındaki anlaşma çerçevesinde devirden bir gün önce 380 000 YTL’yi davacıya ödediğini, anlaşmalarına göre ..adet araç yada 120 000 YTL araç bedelini ödemeye hazır olduğunu, davacının baskısı sonucu 550 000 YTL bedelli senedi verdiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tapu sicilinde serbest irade ile oluşturulan mülkiyetin devrine ilişkin akdin geçerli olduğu, tapu iptali ve tescil şartları bulunmadığı gerekçesiyle bu yoldaki istemin reddine, davalının senet içeriğindeki bedeli davacıya ödemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle 550 000 YTL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.5.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden B... G...vekili Avukat E.... S.....ile yine temyiz eden B...G....vekili Avukat C..Ö...geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi... ....tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.Mahkemece, bedel isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; 1/2 oranındaki payı kayden davacıya ait olan ... parsel sayılı taşınmazdaki bu payın 30.12.2005 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır.Davacı, iddiasında 550.000.-YTL bedel üzerinden çekişme konusu bahse konu payın temliki konusunda davalı ile anlaştıklarını ve taşınmazdaki bu payını davalıya devrettiğini, ancak resmi akitte bedeli düşük gösterdiklerini, kararlaştırılan bedelin davalı tarafından kendisine ödeneceği konusunda inandırıldığını, oysa davalının bu bedeli ödemediğini bildirerek, tapunun iptali ve tescili olmadığı takdirde bedelin istirdadı konusunda eldeki davayı açtığını ileri sürmüş ve yargılama aşamasında bedel isteğinden sarfınazar ederek isteğini tapu iptali ve tescile dönüştürmüş, böylece talebini iptal-tescile hasretmiştir.Oysa, mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, taşınmaz bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Gerçekten de, taşınmazdaki davacı payının mülkiyetinin devri konusunda taraflar arasında irade bütünlüğü bulunup tarafların istekleri doğrultusunda taşınmazdaki davacı payının intikali gerçekleştirilmiştir.O halde, mahkemece tapu iptal ve tescil isteği yönündeki davanın reddi konusunda kurulan kararda bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen, davacının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davalının temyiz itirazlarına gelince; davacı iddiasında tapu iptali-tescil isteği yanında taşınmazdaki pay satış bedelinin de tahsili talebi ile kademeli istekte bulunmuş, ancak yargılama aşamasında ve 25.4.2006 günlü oturumda HUMK.'nun 252.maddesi uyarınca tasdik edilen beyanında, bedel isteğinden vazgeçerek isteğini iptal ve tescile hasretmiştir.O halde, mahkemece HUMK.'nun 74.maddesi hükmü uyarınca istek gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur.Ne varki, bedel isteğinden vazgeçildiğine göre, mahkemece istek dışına çıkılmak suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olduğu söylenemez.Öyleyse, davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden davalı vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının karşı taraftan alınmasına, 29.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.