MAHKEMESİ: SOLHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 07/09/2010NUMARASI: 2009/136-2010/158Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilen 351 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile tescili isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalılar adına TMK’nun 713/1. ve 3402 Sayılı Yasada öngörülen zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; 351 ada 33 parsel sayılı taşınmazın çayır niteliği ile senetsizden 08.07.2006 tarihinde davalılar adına kadastro sırasında zilyetlik nedeniyle tespit ve tesciline karar verildiği, tespitin 08.07.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı Hazine, davalılar yararına kazandırıcı zaman aşımı nedeniyle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle tapu iptal tescil isteğinde bulunmuştur. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zaman aşımı ile iktisap koşullarının davalılar yararına gerçekleşmediği belirlenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, yerel mahkeme kararından sonra 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 36. maddesine ilave düzenlemeler getiren 6099 sayılı yasanın 16 ncı maddesi hükmüyle kamu kurum ve kuruluşlarınca kadastro işlemlerine yönelik açılacak davalarda davalının yargılama giderlerinden ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulamayacağı öngörülmüş, aynı yasanın 17. maddesi hükmü ile de yasa hükmünün uygulama sürecinin infaza kadar yapılabileceği düzenlenmiştir. O halde anılan yasanın eldeki davada gözetilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.