MAHKEMESİ: BURSA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 31/12/2008NUMARASI: 2008/275-2008/656Taraflar arasında görülen davada;Davacılar miras bırakanları A...’ın adına kayıtlı 6 parsel sayılı taşınmazın mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı oğullarına satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, payları oranında iptal ve adlarına tescilini istemişlerdir.Davalılar, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan A...’ın adına kayıtlı 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3/4 payından 2/4 payını davalı oğlu Ferit’e, 1/4 payını da diğer oğlu davalı M... Z...’ya 28.07.1977 tarihli akitle satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacılar, yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda miras bırakan A...’ın yaptığı temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Öyleyse davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacıların, temyiz itirazlarına gelince; miras bırakan A...’ın 17.09.2000, eşi S...’in ise 04.05.2008 tarihinde öldüğü kayden sabittir. Davacılar, anneden gelen paylar yönünden de talepte bulunmuşlarsa da, mahkemece, annenin sağlığında bu hakkı kullanmaması gerekçe gösterilerek reddedilmiştir. Oysa, anne tarafından sağlığında dava açılmamış olması sonradan mirasçıların dava açmasına engel değildir, ayrıca annenin muvazaalı işleme icazet verdiği anlamına da gelmez. Kaldı ki, muvazaa ile illetli olan işlem baştan itibaren yok hükmünde olup, böylesi bir işleme sonradan icazet verilmesi dahi işleme geçerlilik kazandırmaz. Hal böyle olunca, anneden gelen paylar yönündende davanın kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.05.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.