MAHKEMESİ : ÜNYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2012/395-2013/381Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı Ş.. Ç.. vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı, miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, 629 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, tenkis isteğinin de mal kaçırma kastının kanıtlanamadığı ve zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçeleri ile reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1932 doğumlu olan miras bırakan D. A. Ç. 03.02.2010 tarihinde öldüğü, eldeki davanın 03.02.2011 tarihinde açıldığı, murisin ölümü ile geride davanın tarafları olan çocukları ile dava dışı Ayşe ve Hanife isimli kızlarının mirasçı olarak kaldıkları,çekişmeli 629 parsel sayılı taşınmaz muris adına kayıtlı iken 09.05.2002 tarihli ölünceye kadar bakma akti ile davalı oğlu Ş.. Ç..'e temlik ettiği, çekişme konusu 66 ve 382 parsel sayılı taşınmazların da davalı Ş.. Ç.. adına kayıtlı olduğu, 55 parsel sayılı taşınmazın ise diğer davalılar F.ve M. adlarına ½ şer paylarla kayıtlı olduğu, bu taşınmazlar miras bırakanın tapulu taşınmazları iken 1974 yılında davalılara bağışlaması nedeniyle kadastroca davalılar adına tespit ve tescil edildiği miras bırakanın davalı Ş.lehine ölünceye kadar bakma akti yaptıktan sekiz yıl sonra öldüğü murisin, bakım borçlusunun edimini yerine getirmediği iddiası ile bir dava açmadığı, nitekim davalının bakma akdinin yüklediği edimleri yerine getirdiği anlaşılmaktadır.Bu durumda 66-55-382 sayılı parseller bakımından iptal-tesil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davacının öteki temyiz itirazları ile davalının temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında Tapu Sicil Memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılarının, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanununun 18. maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış ./..sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilecekleri ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan Türk Medeni Kanunu'nun 565. (Medeni Kanunun 507.) ve Türk Medeni Kanunu'nun 669. (Medeni Kanunun 603.) maddelerinin sağladığı haklara etkili olmayacağı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1/4/1974 gün ve 1/2 sayılı kararında belirtilmiştir. Öte yandan, mirasbırakanın ölüm tarihinin 01.01.2002 tarihinden sonra olması nedeniyle tenkis isteği bakımından uyuşmazlığın çözümünde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun hükümleri uygulanacak olup, anılan Yasanın 571/1. maddesinde tenkis davası açma hakkının, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşeceği düzenlenmiştir. Yasa maddesindeki süreler hak düşürücü süre niteliğindedir.Bir başka hususta bağış geçerli akitlerden olup, bağış suretiyle yapılan temlikler bakımından 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.Hal böyle olunca, 629 sayılı parsel bakımından davanın reddedilmesi, davanın süresinde açıldığı gözetilerek 55-66-382 sayılı parseller bakımından tenkis isteğinin incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Tarafların temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.