Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6133 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5200 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : İNCİRLİOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/03/2008NUMARASI : 2007/172-2008/58Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, davacı M..'in lehine intifa hakkı olan ve diğer davacıların ise kayden maliki bulundukları 427 parsel sayılı taşınmaza davalıların bina inşaa etmek ve uzun yıllardır oturmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemişlerdir.Davalılar, davacı M..'in mülkiyet hakkı sahibiyken teklif ve talebi üzerine çekişme konusu taşınmazın bir bölümünü haricen satın alıp, bina yaptıklarını ve o zamandan beri 12 yıldır bu binada oturduklarını, bilahare davacılar aleyhine açtıkları tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat istekli davanın; iyiniyetli kabul edilerek binanın bedelinin ödenmesi yönünde lehlerine sonuçlandığını, ancak davacıların muhdesat bedelini ödemediklerini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, "davacılar tarafından muhdesat bedeli ödenmediğinden, davalıların hapis hakkı olmakla açılmış bulunan davanın reddine" karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, " davacıların muhdesat bedelini ödemediğinden, davalıların hapis hakkı bulunduğu" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 427 parsel sayılı taşınmazda Mevlit dışındaki davacıların kayden malik oldukları, davacı Mevlit'in ise 1/2 pay üzerinde intifa hakkı sahibi olduğu, davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı, ayrıca tarafların yakın akraba olup, taşınmaz üzerine yapılandıkları anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; taşınmaz üzerine iyiniyetle yapılanmada Türk Medeni Kanununun 994. maddesi uyarınca davalılar tarafından yapılan faydalı ve zorunlu masrafların davacı tarafça kendilerine ödenmesi zorunluluğu ortaya çıkar.Oysa, somut olayda, eldeki davanın açılmasından önce davalıların tüm davacılara karşı açtığı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istekli dava sonucunda İncirliova Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.4.2006 tarih ve 2004/116 esas, 2006/130 sayılı kararı ile binanın yapımından kaynaklanan giderlerin tahsiline karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir. Böylece, eldeki davadaki davalı taraf alacağı, ilama bağlanmış olup, her zaman için icra yoluyla da olsa tahsili mümkündür. O halde, artık elatmanın önlenmesi davasında hapis hakkının ve bedelden kaynaklanan hususun gözetilmesine gerek kalmamıştır.Bununla birlikte, Türk Medeni Kanununun 994. maddesi uyarınca bedel ödenmedikçe davalı tarafın taşınmazı geri vermekten kaçınma hakkı bulunduğundan ecrimisille sorumlu tutulamayacağı da açıktır.Hal böyle olunca; mutlak surette elatmanın önlenmesine ve yıkım talebinin de kabulüne, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.