Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6113 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5233 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: KARAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 13/03/2007NUMARASI: 2006/151-2007/94Taraflar arasında görülen davada;Davacı,kayden maliki bulunduğu 449 parsel sayılı taşınmazdaki fabrikanın zemin katını davalı şirkete traverten işleme tesisi olarak kullanılmak üzere kiraya verdiğini, davalının kiralanan alan dışına çıkarak bahçeye de müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine ve makine,traverten ile atıkların yıkımına karar verilmesini istemiştir.Davalı,dava konusu taşınmazı kiracı sıfatıyla kullandığını,bahçenin yapılan işin gereği olarak kullanıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,davalının çekişme konusu taşınmaza kiralanan alan dışına çıkarak kullanmak suretiyle müdahale ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;çekişme konusu 449 parsel sayılı taşınmazın kayden dava dışı Karaman Organize Sanayi bölgesine ait bulunduğu,kayıt maliki tarafından taşınmazın davacı şirkete 15.06.1999 tarihinde tahsis edildiği,tahsis hakkı sahibinin taşınmaza fabrika binası yaptığı ve binanın zemin katını traverten işleme tesisi olarak kullanması için davalı şirkete 01.03.2006 tarihli sözleşme ile kiraladığı anlaşılmaktadır.Davacı,davalının kiralanan alan dışını da kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Mahkemece,dosya kapsamına,yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarına göre, davalının dava tarihi itibariyle dava konusu edilen taşınmazda kira kapsamı dışındaki yerleri de kullanmak suretiyle müdahale ettiği belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak,yargılama sırasında davalılar taşınmazı kullanımlarına son verdiklerini 27.09.2007 günlü beyanlarında belirttikleri halde mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmamıştır.Davalının dava konusu taşınmaz kullanımına son vermiş olduğunun belirlenmesi halinde davanın konusuz kalacağında kuşku yoktur.Hemen belirtilmelidir ki, böyle bir durumun tespiti halinde verilecek kararın davanın reddi olmayıp konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde olacağı tartışmasızdır.Bilindiği üzere kurulacak kararın niteliğine göre sonuçlarınında farklı olacağı açıktır.Hal böyle olunca;mahallinde yeniden uzman bilirkişiler eliyle keşif yapılarak çekişme konusu edilen taşınmazda davalının kullanımının devam edip etmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi,davanın konusuz kalıp kalmadığının açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.