Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6111 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 5185 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: İNCİRLİOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 04/03/2008NUMARASI: 2007/173-2008/59Taraflar arasında görülen davada;Davacılar,kayden paydaşı bulundukları 838 parsel sayılı taşınmazı davalıların haksız kullandıklarını ileri sürüp elatmanın önlenmesine ve 6.500,00 YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar,dava konusu taşınmazı miras bırakanın yaptığı paylaşım sonucu incir ağacı yetiştirmek suretiyle 12 yıldır kullandıklarını,ağaçları kendilerinin yetiştirdiğinin ve bedelinin kendilerine ödenmesi gerektiğinin kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlendiğini, davacıların muhtesat bedelini ödemediklerini belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece,çekişme konusu taşınmazdaki muhtesat bedelinin davalılara ödenmesine dair kesinleşen mahkeme kararı bulunduğu,davacıların henüz muhtesat bedelini ödemediklerinden davalıların hapis hakkı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar,davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;çekişme konusu 838 parsel sayılı taşınmazın kayden davacılara ait bulunduğu,davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakları olmadığı, halde taşınmazı ağaç yetiştirmek suretiyle kullandıkları anlaşılmaktadır.Mahkemece,davalılar tarafından taşınmaz üzerinde yetiştirilen incir ağaçlarından kaynaklanan bedel davalılara ödenmedikçe eldeki davanın dinlenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Oysa,davalılar tarafından İncirliova Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davalar sonucunda 18.04.2006 tarih,2004/115 esas,2006/129 karar ve aynı tarih,2004/117 esas, 2006/ 131 sayılı ilam ile muhtesat (incir ağaçları) bedelinin eldeki davanın davacılarından tahsiline yönelik karar verilmiş olup anılan kararların kesinleştiği,kararların lazımülicra (her zaman infaz edilebilir) hale geldiği görülmektedir. Bu sebeple davalıların anılan ilamları her zaman icraya konulmak suretiyle orada belirlenen hakka kavuşulabileceklerinde kuşku yoktur. Bu durum gözetildiğinde davalıların eldeki dava bakımından muhtesattan kaynaklanan ve buna bağlı olarak hapis haklarının bulunmadığı açıktır.O halde,Türk Medeni Yasasının 683. maddesinden kaynaklanan davacıların mülkiyet hakkına değer verilmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın mutlak olarak kabulüne,ayrıca ecrimisil isteği bakımından da bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.