Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6041 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3523 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: ŞİŞLİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/09/2009NUMARASI: 2007/92-2009/336Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanın 997 ada 26 parsel 3 nolu bağımsız bölümünü 1.12.2006 tarihinde özel vekaletnameyle tayin ettiği vekili dava dışı H.'ın aracılığıyla 6.12.2006 tarihinde kız kardeşi olan davalı K.'ye satış suretiyle temlik ettiğini, davalı K.'nin de anılan taşınmazı 8.12.2006 günü gelininin kardeşi olan diğer davalı M. A.'e aynı şekilde devrettiğini, ancak yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, miras bırakanın hastane masraflarını ödeyebilmek için çekişmeli taşınmazı acil olarak satışa çıkardığını, davalı A.'in taşınmazın fiyatının uygun olması nedeniyle alıcı olup, bedeli iki taksitte ödeme teklifinin de kabulü üzerine, iki adet senet düzenlendiğini, ikinci taksidin kısmen ödenmesi nedeniyle son günlerini yaşadığını hisseden murisin ödemenin büyük kısmını almış olduğundan ve ölümü halinde alıcının mağdur olmaması için taşınmazı vekili aracılığıyla davalı ablası K.'ye devrettiğini, davalı A.'in de kalan borcunu ödemesiyle taşınmazın davalı A.'e temlik edildiğini, satışın gerçek olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, muvazaa olgusu sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; miras bırakan M.C.’un kayden maliki olduğu çekişme konusu 997 ada 26 parsel zemin kat 3 nolu meskenini vekili aracılığıyla 06.12.2006 tarihinde ve satış suretiyle davalı ablası K.’ye temlik ettiği, davalı K.nin de 08.12.2006 tarihinde aynı şekilde gelinin kardeşi olan diğer davalı M. A.’e devrettiği; miras bırakanın davalı K.’ye yapmış olduğu temlikin terekeden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, diğer davalı M. A.’in de anılan hususu bilen ya da bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, mahkemece istem doğrultusunda davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verildiği halde, çekişmeli taşınmazın keşfen belirlenen değerinin tamamı üzerinden karar harcına ve vekelet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Hal böyle olunca; çekişme konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen belirlenen değerinden davacıların miras paylarına isabet eden kısmı üzerinden nisbi karar harcına ve yine bu miktara göre davacılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir. Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.