MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/05/2008NUMARASI : 2006/301-2008/338Taraflar arasında görülen davada;Davacı, paydaşı olduğu 531 ve 532 parsel sayılı taşınmazları kullanımının davalı tarafından engellendiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, müdahalenin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, 531-532 nolu parsellere elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteğiyle açılmış, mahkemece 531-532-573-574 nolu parsellerdeki davacı payına elatmanın önlenmesine ve 11.532.30.-YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden 531 ve 532 nolu parseller taraflar adına 1/2'şer paylı olarak kayıtlı iken, Karayolları 9. Bölge Müdürlüğünün kamulaştırması nedeniyle dava tarihinden çok önce ifraza tabi tutulduğu, 531-532 nolu parseller yanında müfrez başka parsellerin de oluştuğu anlaşılmaktadır.Dinlenen davacı tanıkları dava konusu taşınmazların davacı tarafından kullanılmasına davalının engel olduğunu bildirmişlerdir. Ancak, noksanın tamamlanması yolu ile getirtilen belgelerden, davalının davada tanıklık yapan kişiler hakkında yalancı tanıklıktan şikayette bulunduğu ve Cumhuriyet Savcılığının bu yönde yaptığı soruşturma sırasında tanık E.G., yalan yere tanıklık yaptığını kabul ettiği görülmektedir.Bilindiği üzere, mülkiyet hakkının ihlalinin haksız eylem niteliği taşıdığı kuşkusuzdur.Somut olayda, tanıklık yapan kişilerin beyanına göre davacı yönünden intifadan men olgusunun gerçekleştiği kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Ne varki, yalancı tanıklık yapıldığı hususu soruşturma sonunda sabit hale gelirse artık o beyanlara itibar edilemeyeceği tartışmasızdır.Hal böyle olunca, davacının ifrazdan sonraki 531-532 nolu parseller bakımından istekte bulunduğu gözetilerek anılan kayıtların getirtilmesi, taraflar adına kayıtlı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, her iki tarafın da paydaş olduğunun saptanması halinde paydaşın paydaş aleyhine açtığı dava bakımından inceleme yapılması, Cumhuriyet Savcılığının 2008/10198 esasında kayıtlı soruşturma sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek ve dava edilmeyen parselleri de kapsar biçimde yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.