Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5983 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4783 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/12/2006NUMARASI: 2004/4-608Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu.. ada ..parsel sayılı taşınmaza komşu ..parsel maliki davalının taşkın bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, tecavüzlü durumun imar uygulaması sonucu oluştuğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, imar uygulaması sonucu davalıya ait binanın davacıya ait imar parseline taşkın hale geldiği gerekçesiyle kaim bedelin ödenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, depo ettirilen binanın kaim bedelinin ödenmesi suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, davalının paydaşı olduğu taşınmaz üzerinde yaptığı binanın bir kısmının imar uygulması sonucu davacıya ait imar parselinde kaldığı gözetilerek depo ettirilen kaim bedele hükmedilmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiş olması kural olarak doğrudur.Nevar ki, davalıya ait binanın 98 m2 olduğu, davacıya ait imar parseline ise 29 m2 lik kısmının taşkın bulunduğu belirlenmiş, mahkemece sadece taşkın olan bölümün belirlenen kaim bedeline hükmedilmiştir.Bilindiği üzere, 3194 sayılı imar yasasının 18.maddesi uyarınca imar uygulaması ile taşkın hale gelen yapıların bedelleri ilgili imar parselinin maliklerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı sürece bu yapıların, ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerince kullanılmasına imkan sağlanmıştır.Öte yandan binanın taşkın kısmının yıkılması halinde tamamı zarar görüyor ise tamamının rayiç bedeli, taşkın olmayan bölümler bağımsız olarak kullanılabilir konumda ise onarım bedeli ile birlikte yıkılan kısımların rayiç bedeli depo ettirilmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmelidir.Somut olaya gelince; mahkemece davalıya ait binanın taşkın bölümünün yıkılması durumunda yapının tamamının zarar görüp görmeyeceği belirlenmediği gibi, taşkın olmayan bölümlerinde müstakilen kullanılır nitelikte olup olmadığı yönünde yeterli bir inceleme yaptırıldığı söylenemez.Hal böyle olunca, davalıya at yapının taşkın olmayan bölümlerin kullanılıp kullanılamayacağının belirlenmesi,kullanılamayacak drumda ise yapının tamanının kaim bedeline, kısmen kullanılabilir ise onarım bedeli ile birlikte taşkın kısmın kaim bedeline hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yalnızca taşkın kısmın bedeline hükmedilmesi doğru değildir.Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK:'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.