Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5954 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18171 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIMTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 250 ada 27 parsel sayılı taşınmaza komşu 250 ada 35 parsel maliki davalının ortak sınıra duvar çekmek suretiyle yaklaşık 20 m2''lik kısmına tecavüz ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve duvarın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, 1988 yılında yaptırdığı ölçümlere uygun olarak dava konusu duvarı yaptırdığını, dava dilekçesinin tebliğinden sonra yeniden yaptırdığı ölçüm sonucu davacının parseline 20 m2'lik bir tecavüz olduğunu belirleyerek bu kısımdaki duvarı yıktığını, davacının taşınmazına herhangi bir müdahalesinin kalmadığını belirterek davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Oysa, dosya içeriği ve toplanan delillere göre; dava konusu 250 ada 27 parsel sayılı taşınmazın mülkiyet durumunu gösteren çap ( tapu) kaydı getirilmeden sonuca gidilmiştir.Taşınmazın davacıya ait olduğu saptansa bile, davalı tecavüzlü duvarı yargılama sırasında ortadan kaldırmıştır. Yargılama sırasında yapılan keşifte, mahkeme gözlemi ve bilirkişi raporuna göre duvarın dava açıldıktan sonra davacının taşınmazından kaldırıldığı, bu olgunun mahkemenin de kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.Öte yandan, bilirkişi rapor ve kokisinde sadece bir adet ceviz ağacının davacı taşınmazında kaldığı bildirilmiş ise de ağaç için açılmış herhangi bir dava yoktur. Davacı gerek dava dilekçesinde gerekse aşamalarda ceviz ağacı ile ilgili bir talepte bulunmamıştır.Hâl böyle olunca, davalı haksız eylem niteliğindeki elatma olgusuna yargılama sırasında son verdiğine göre, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından davanın konusuz kaldığı gözetilerek, konusuz kalan elatmanın önlenmesi ve yıkım davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle infaz kabiliyeti olmayacak şekilde yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi yargılama giderleri ve harcın da buna göre hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.