Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5950 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 4787 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/07/2008NUMARASI : 2007/83-2008/709Taraflar arasında görülen davada;Davacı, Belediye adına kayıtlı 872 parsel sayılı taşınmazın Belediye encümeninin 11.8.1999 tarih 470 sayılı kararı ile devlet hastanesi yaptırılmak ve 1999 yılı proğramına alınmak üzere 1 YTL. Bedelle Hazineye satış suretiyle devredilip, Sağlık Bakanlığına tahsisi için alınan karar doğrultusunda şartlı devir yapıldığını ancak devir amacı doğrultusunda hiçbir işlem yapılmadığını ileri sürerek tapunun iptal ve tescilini istemiştir.Davalılar; davacının iyiniyetli olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; dava değeri yönünden duruşma isteği reddedildi. Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden özellikle eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden dava konusu 872 parsel sayılı taşınmazın Kavaklı Belediye Encümeninin 11.8.1999 tarihli kararına istinaden "taşınmaza devlet hastanesi yaptırılmak aynı yıl içinde yapımına başlanmak ve Sağlık Bakanlığına tahsis edilmek" şartıyla Hazineye 1 milyon lira (1 YTL.) bedelle satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.Davacı, temlik koşullarının yerine getirilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, mahkemece Kamulaştırma Yasasının 23.ve 30.maddelerinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığı gerekçesiyle dava reddedilmişse de; dava konusu taşınmazın temlikine dayanak Belediye meclis kararı bulunmadığı encümen kararına dayalı olarak temliki tasarrufların gerçekleştirildiği gözetildiğinde encümen kararına dayalı işlemlerin hukuksal ve yasal bir dayanağı bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Bu belirlemelere göre, davadaki isteğin yolsuz tescile dayalı bulunduğu sonucuna varılmaktadır.Olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hakime aittir.Hemen belirtilmelidirki, 1580 Sayılı Belediye Yasasının 70.ve 83.maddelerinde Belediye taşınmazlarının satışına ve 3 yıldan fazla süreli kiralanmasına karar verme yetkisinin Belediye meclisine ait olduğu ilkesi benimsenmiş, 5272 Sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5393 Sayılı Yasanın 18. ve 34 maddeleri ile de aynı ilke korunmuştur.Öte yandan Belediye Meclislerinin satış yada 3 yıldan fazla süreli kiralamaya yönelik Belediye Encümenine genel nitelikte yetki vermesi, yasada meclise hasredilen bir yetkinin yasa hükümlerine rağmen encümene devredilmesi anlamına geleceğinden geçerli olması ve hukuksal sonuç doğurmasıda kabul edilemez.Hal böyle olunca, belirlenen olgular, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde davalıya yapılan temlikin hukuki dayanağının bulunmadığı yolsuz tescil niteliğinde olduğu anılan hukuki sebebe dayalı olan iddianın bir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülme olanağı bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Ayrıca iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki çekişmede kamulaştırma yasası hükümlerinin uygulanamayacağı Türk Medeni Kanununun yolsuz tescile ilişkin hükümlerinin uygulanmak suretiyle çekişmenin giderileceği tartışmasızdır.O halde, davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.