Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5931 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 2591 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/11/2006NUMARASI : 2002/286-2006/376Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, ortak miras bırakan babaları T... A...’ın çekişme konusu taşınmazlarının bir kısmını oğlu davalı M...’a satış yoluyla, bir kısmını da yine oğulları davalılara bağış yoluyla temlik ettiğini, satışların muvazaalı olduğunu, kendilerini mirastan yoksun bırakmak ve mahfuz hisse kaidelerini bertaraf etmek amacıyla yapıldığını ileri sürerek, satış şeklinde yapılan işlemlerin iptali ile payları oranında adlarına tescilini olmazsa tenkisini, bağışlar yönünden de aynen veya bedel olarak tenkis isteminde bulunmuşlar, yargılama sırasında davaya Fehmi yönünden devam ettiklerini bildirmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar 2. Hukuk Dairesince “.....tenkis hesaplarında hataların bulunduğu gibi, sabit tenkis oranına göre taşınmazların MK’nun 506 maddesine uygun bölünüp bölünemeyeceğinin ilgili idareden sorulmadan işlem icrasının yasaya aykırı olduğu ve davalılar yönünden kazanılmış hakların dikkate alınarak yeniden değerlendirme ve hesaplama yapılması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş Mahkemece, bozmaya uyularak davalı M... yönünden davanın konusu kalmadığ??ndan karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı F... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil ve tenkis isteğiyle açılmış ve Mahkemenin, davalılardan M.. A... hakkında açılan davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı F... yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin reddi ile bedele yönelik isteğin kabulüne ilişkin kararı, davacılar tarafından temyiz edilmeyerek yalnızca davalı F... tarafından temyiz edilmiştir.Yüksek 2. Hukuk Dairesinin bozma kararında “ tenkis konusu taşınmazların bölünebilirliği açıklığa kavuşturulmadan yapılan tercihe hukuksal sonuç bağlanamayacağı bu yönde araştırma yapılarak bölünemezlik olgusunun saptanması halinde bedele hükmedilmesi gerektiği ” vurgulanmış ve hükmü davalıların temyiz etmiş olmaları nedeniyle kazanılmış haklarının da dikkate alınması gerektiğine değinilmiştir.Bilindiği üzere bozma kararına uyulmakla yanlar yararına kazanılmış haklar doğar ve Mahkemece bozma kararında gösterilen doğrultuda işlem yapılması zorunluluğu ortaya çıkar. Bozmadan sonra Mahkemece yapılan araştırma sonucu taşınmazların bölünemeyeceği anlaşılmıştır. Hernekadar uzman bilirkişi aracılığıyla yeniden sabit tenkis oranı ve tenkis hesabı yaptırılmış ise de bozma kararında açıklandığı üzere hükmedilecek bedelin ilk kararı temyiz edenin sıfatı gözetildiğinde bozma kararından önce belirlenen miktarı geçemeyeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davalı F...’nin usuli kazanılmış hakkının ihlalini doğuracak biçimde ilk kararda belirlenen bedelden fazlasına hükmedilmesi doğru değildir.Davalı Fehmi’nin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.