MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİSTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile miras payı oranında tescil olmazsa tenkis istemine ilişkindir.Davacı, babaları olan ortak mirasbırakan ....'ın 205/137850 oranında paydaşı olduğu 2307 parsel sayılı taşınmazdaki payını vekili .. aracılığıyla oğlu olan davalıya 17.12.1987 tarihli satış aktiyle temlik ettiğini, davalının da dava dışı... 18.10.1988 tarihli satış suretiyle devrettiğini, .. davalının 15.02.1990 tarihinde geri satın aldığını, anılan parselin imar uygulaması işlemi ile 1797 ada 41 parsel olduğunu ve davalı adına tescil edildiğini, davalının taşınmazı kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu ettiğini ve taşınmazdaki 19/50 payını uhdesinde bırakıp 31/50 payını dava dışı .. 29.12.2009 tarihli satış akti ile temlik ettiğini, 30.09.2010 tarihli kat irtifakı tesisi ile 1797 ada 41 parseldeki 3, 5, 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiğini, ancak yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek 3, 5, 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin miras payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tesciline olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu, kanser hastası olan murise birikimlerini ve kazancını vererek murisin tedavisini ve ailenin geçimini sağladığını, murisin borçlarını ödemek ve tedavisi için para temin etmek amacıyla bir emlakçıya vekalet verip taşınmazı satılığa çıkardığını, ancak taşınmazı alan olmayınca murisin kendisine "sen ev yurt sahibi olacaksın, bütün birikimini bize harcadın, bizde bu arsayı satamadık, istersen arsayı sana verelim eksik kalan kısmı için borçlarımızı ödersin arsada başkasına gitmemiş olur" demesi üzerine taşınmazı satın aldığını, ancak murisin tedavisini karşılamak amacıyla aynı yıl taşınmazı ..a sattığını, bilahare taşınmazı Ahmet'in satılığa çıkardığını öğrenmesi üzerine eşinin takılarını bozdurup yakınlarından da borç para alarak tekrar satın aldığını ve üzerine iki katlı bir bina yaptığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının mirasçıların miras haklarını ödediği gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece "... çekişme konusu taşınmazların temliklerinin muvazaalı olup olmadığı yönünde mahkemece yapılan araştırmanın hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olup olmadığı, murisin başka taşınmazlarının ve sosyal güvencesinin bulunup bulunmadığı, çekişme konusu taşınmazları kimin hangi tarihten beri ne şekilde tasarruf ettikleri araştırılmadığı gibi, keşif yapılıp taşınmazların devir tarihi itibariyle değerleri de belirlenmiş değildir. Hal böyle olunca; muris muvazaası'nda belirtilen ilkeler gözetilerek araştırma ve inceleme yapılması, murisin gerçek irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan araştırma, inceleme ve değerlendirme sonucunda; çekişme konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından oğlu olan davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu ve davalının ara malik kullanmak suretiyle çok kısa süre sonra taşınmazı tekrar temellük ettiği saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin işin esası hakındaki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne var ki, dava konusu 1797 ada 41 parseldeki 3, 5, 6 ve 7 nolu bağımsız bölümler üzerinden davacının miras payı oranında iptal ve tescile hükmedilmesi gerekirken davalının ana taşınmaz üzerindeki arsa payı üzerinden (6100 sayılı HMK. nun 297/2. maddesine aykırı olarak infazda tereddüt yaratacak şekilde) hüküm kurulması isabetsizdir.Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.