MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 13/12/2007NUMARASI: 2005/17-2007/782Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 2 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün bir kısmını 1 nolu bağımsız bölüm maliki davanın işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının haksız tecavüzünün keşfen saptandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Davacı, 102 ada 2 nolu 1977.34 m2 yüzölçümlü arsa üzerinde 32/64 arsa paylı bağımsız bölümün maliki olduğunu, bağımsız bölümünün 89 m2 lik kısmına davalı tarafından müdahale edildiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, Kasım ve Aralık 2004 dönemi için 3 milyar lira ecrimisilin yasal faizi ile tahsili isteğinde bulunmuş, 2 nolu bağımsız bölümün 11.5.2007 tarihinde davacı tarafından Ö.D.ve H,A.ya satılması üzerine davaya yeni malikler tarafından devam edilmiştir.Davalı, bir müdahalesi olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.Kat irtifakı kurulu 2 nolu parseldeki 32/64 arsa paylı 2 nolu bağımsız bölümün davacılar, 32/64 arsa paylı 1 nolu bağımsız bölümünde davalıya ait olduğu kayden sabittir.Keşif yapılmış, inşaat mühendisi bilirkişi, kat irtifak projesine göre bir tecavüzün sözkonusu olmadığını, arsaya müdahale edildiğini ve davalının davacıya ait 51.89 metrelik paylı arsayı kullandığı şeklinde rapor vermiş, aynı bilirkişi ek raporunda, düzenlenen tadilat projesinin 28.4.2006 tarihinde ruhsata bağlandığını, bu projenin kat irtifakına uymadığını, kat irtifakına esas mimari projenin Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden istenilmesi, bulunamadığı takdirde mevcut tadilat projesi üzerinde fen bilirkişisi ile birlikte çalışmanın uygun olmadığını, fazlalıkla ilgili kanaatinin bir önceki rapor gibi olduğunu bildirmiş, mahkemece inşaat mühendisi bilirkişinin asıl raporuna itibar edilerek sonucuna gidilmiştir. Bu tür uyuşmazlıklarda yapının mimari projesinin önem arzettiği ve projeye aykırılık var ise bunun giderilmesi gerektiği kuşkusuzdur.Ne varki, dosyadaki bilgi ve belgelerden, mimari proje yanında bir de tadilat projesi olduğu, ancak hükme esas alınan rapor tarihinde henüz tadilat projesinin tasdik edilmediği ve yapılan incelemenin uyuşmazlığı sona erdirecek nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, üç uzman bilirkişi ile yerinde yeniden keşif yapılması, çekişmeli yer belirlendikten sonra, mimari proje ve tadilat projesi uygulanmak suretiyle çekişmeli bölümün hangi tarafın bağımsız bölümü içinde kaldığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması ve projeye aykırılık var ise bunun projeye uygun hale getirilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ve noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.