Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5908 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 4283 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: DİDİM(YENİHİSAR) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/05/2007NUMARASI: 2006/147-2007/291Taraflar arasında görülen davada;Davacı,maliki olduğu 22 parsel sayılı taşınmazın 74,67 m2 kısmının yolun genişletilmesi amacıyla kamu yararına bedelsiz olarak davalı belediyenin istemi üzerine terkin edildiğini,ancak uzun bir süre geçmesine rağmen yol yapılmadığını,terkinin sebepsiz kaldığını, belediyeden iade edilmesi istendiğinde ise, ancak bedeli karşılığı iade edilebileceğinin bildirildiğini ileri sürerek,taşınmazına eklenmek suretiyle adına tescilini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 866 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 443.52 m2 olarak mülkiyeti davacı Y.'a ait olduğu ve istek üzerine bunun 368.85 m2 lik kısmının ifraz edilerek müstakil parsel halinde davacı adına 74.67 m2 lik kısmının ise yol olarak kamu lehine terkinine ilişkin işlemin, belediyenin 14.4.1998 tarih ve 370 sayılı encümen kararı uyarınca gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.Davacı, böylesine bir işlemin ve buna bağlı olarak sicil kaydının terkini sebebini oluşturan, mevcut yolun genişletilmediğini ve bulunduğu hal üzere bırakıldığını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Çekişme konusu bölümün terkininin dayanağını teşkil eden belediye encümen kararında terkin sebebinin kamu lehine yol olarak bırakılması olduğu belirtilmiş, başkaca bir koşula yer verilmemiştir. Encümen kararında öngörülen bağışın koşulunu teşkil ettiği şekilde taşınmazın hukuki yapısının devam ettiği keşfen sabittir. Belediyece taşınmazın niteliği değiştirilerek özel mülkiyete konu olacak hale getirilmediği ve başka bir maksada da tahsis edilmediği açıktır. Bağışın koşulu sadece kamu menfaatine yol olarak bırakılması olduğuna ve aynı şekilde sicil kaydında yer aldığına başka bir ifade ile bağışın koşulu hilafına bir işleme tabi tutulmadığına göre, davacı yönünden henüz dava açma koşulunun bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.