MAHKEMESİ: İZNİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 22/12/2011NUMARASI: 2011/172-2011/401Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedelin tahsili davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, hata hukuksal nedenine dayalı akdin feshi, tapu kaydının iptali ile davalı adına tescili, 15.000,00 TL bedelin tahsili isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu, bahçe vasıflı, 1828 m² yüzölçümlü 1027 parsel sayılı taşınmaz davalı T. C.adına kayıtlı iken vekil kıldığı diğer davalı S.A. aracılığıyla 06.04.2011 tarihli, satış akdi ile 1.000,00 TL bedel gösterilmek suretiyle davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Davacı dava dilekçesinde; 578 parsel sayılı taşınmazı almak için davalı ile anlaştıkları halde 1027 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, 578 parselde inşaat çalışmalarını başlatmak için malzeme yığımı sırasında 1027 parsel sayılı taşınmazın adına kayıtlı olduğunu farkettiğini, satış öncesinde 578 parsel gösterildiği halde tapuda 1027 parselin devredildiğini, taşınmazın vasfı konusunda esaslı hataya düşürüldüğünü ve akitte 1.000,00 TL gösterilmiş olsa da 15.000,00 TL bedel ödendiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Gerçekten de; çekişme konusu temlikin vekil aracılığıyla gerçekleştirildiği, davacının satın almayı amaçladığı 578 parsel ile temellük ettiği 1027 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin yakın olduğu, 15.000,00 TL satış bedelini ödeyebilmek için banka kredisi kullandığı savunmasında bulunan davacının 22/12/2011 havaleli “Taksitli Kredi Ödeme Tablosu” başlıklı bir belge ibraz ettiği, dinlenen tanıkların da satış öncesinde 578 parsel gösterildiği halde 1027 parselin devredildiğini ifade ederek davacı iddialarını teyit ettikleri anlaşılmaktadır.Açıklanan bu olgular karşısında; taşınmazın vasfında hataya düşüldüğü sabittir. Esasen bu husus mahkemece de benimsenmiş olup akitte gösterilen bedel üzerinden kabul kararı verilmiştir. Bu durumda tapunun iptal edilerek davalı adına tescil edilmesi doğrudur.Ancak; davacı resmi akde rağmen 15.000,00 TL bedel ödediğini iddia ettiğine göre taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın çekişme konusu taşınmaz için 15.000,00 TL bedel ödenip- ödenmediği noktasında toplandığı tartışmasızdır. Ne var ki; bu hususta mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca; yukarda değinilen açıklama ve ilkeler çerçevesinde iddia ve savunma doğrultusunda tarafların tüm delillerinin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması özellikle davacının satış bedeli olarak 15.000,00 TL ödeyip – ödemediği hususunun açıklığa kavuşturulabilmesi için Denizbank İznik Şubesinden 2011 yılı itibariyle davacı tarafından kullanılmış kredi bulunup- bulunmadığı hususunun sorulması hükümden sonra açıldığı anlaşılan ve temyiz dilekçesinde bahsi geçen İznik Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/15 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bedele hükmedilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.