Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 590 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15634 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/06/2013NUMARASI : 2010/533-2013/575Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, paydaşlar (ortaklar) arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların davalı tarafından kullanıldığı gerekçesiyle davacıların paylarına vaki müdahalenin men’ine, ecrimisil isteğinin ise; dava dışı mirasçılar bulunduğu ve davacıların tek başlarına kendi paylarına hasren dava açamayacakları gerekçesiyle aktif husumet yokluğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 52,99 ve 361 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazların tarafların miras bırakanı İ.A. adına kayıtlı olduğu, kayıt maliki İ. A.’ın 19.10.1991 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak davacılar, davalı ve dava dışı mirasçılarının kaldığı, çekişme konusu taşınmazların tamamının davalı tarafından tasarruf edildiği anlaşılmaktadır. Tarafların miras bırakanı adına kayıtlı çekişme konusu taşınmazların tamamının davalı tarafından tasarruf edildiği saptanmak suretiyle, davacıların paylarına vaki müdahalenin men’ine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine, Davacıların temyiz itirazına gelince; Hemen belirtilmelidir ki, elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Haksız işgalcinin mülkiyet sahibine ödemekle yükümlü bulunduğu en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan kâr olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil; bölünebilir nitelik taşıdığından terekedeki ortaklığı oluşturan her bir ortağın kendi payı oranında ecrimisil istemesine yasal mani bulunmamaktadır. Nitekim gerek yargısal uygulamalar, gerekse öğretide anılan bu ilke kural olarak benimsenmiştir.Hal böyle olunca, davacıların ecrimisil isteği bakımından işin esasının incelenerek ecrimisil koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aktif husumet bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.1.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.