MAHKEMESİ : ŞARKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/11/2011NUMARASI : 2008/201-2011/705Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu paylı mülkiyete tabi olan tarla vasıflı, 5029, 5031, 5033, 5034 ve 5036 parsel sayılı taşınmazlarda davacının paydaş olduğu, davalı A.Ö.'ın ise 5036 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlarda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı bir hakkının olmadığı, 5036 parselde davalı ve kardeşi C.Ö.'ın ayrı ayrı pay maliki oldukları, 5031 ve 5034 parsel sayılı taşınmazlarda ise davalının payını 26/10/2005 tarihinde, 5029 parsel sayılı taşınmazdaki payını ise 19/10/2007 tarihli, satış akdi ile kardeşi C.Ö.'a temlik ettiği, taşınmazların tamamının C.Ö.'ın kullanımında olduğu anlaşılmaktadır.Davacı; 07/07/2008 tarihli davasında paydaşı olduğu taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve geriye dönük 5 yıllık ecrimisil isteği ile eldeki davayı açmış, davalı 07/04/2009 tarihli dilekçesinde taşınmazı 2006 tarihine kadar kendisinin paydaşlardan M.T.ile yaptığı icar sözleşmesine dayalı olarak kullandığını, 2006 tarihinden sonra da pay temlik ettiği kardeşi C.Ö. tarafından tarım yapıldığını savunmuştur.Paylı mülkiyete tabi olan taşınmazlarda, paydaş olan davacının taşınmazda kullandığı bir bölüm olmadığı, davalının bir kısım taşınmazda 4/36 pay maliki olan dava dışı M.T.'dan icara dayalı olarak taşınmazı 2006 yılına kadar tasarrufta bulunduğu,daha sonrada taşınmazın tamamının dava dışı C.Ö. tarafından kullanıldığı dosya kapsamı ile sabittir. O halde; elatmanın önlenmesi isteği bakımından; davalının dava tarihi itibariyle bir kullanımı olmadığı saptandığına göre bu istek bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacının ecrimisile ilişkin temyizine gelince; Bilindiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, kayıt malikinin, kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir. Öte yandan, Medeni Kanunun 691. maddesinin son bendi müşterek mülkiyette mühim idari tasarrufların hüküm ifade edebilmesini, pay paydaş çoğunluğu ile gerçekleştirilmiş olması koşuluna bağlamıştır.Diğer taraftan, 06.5.1955 tarih 12/18 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ifade edildiği üzere, müşterek mülkün kiraya verilmesi önemli idari tasarruflardandır.Bu durumda değinilen yasal düzenleme ve yargısal uygulamaya göre pay ve paydaş çoğunluğuna dayanmayan kira sözleşmelerine geçerlilik tanıma olanağı olmadığı gibi davalının dava dışı paydaş ile yaptığı kira sözleşmenin davacı paydaşı bağlamayacağı, davacı yanın davanın açıldığı tarihten geriye dönük 5 yıllık ecrimisil talep ettiği ve davalının da taşınmazların tamamının 2006 yılına kadar (2006 yılı dahil olmak üzere) kullandığı dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre ecirmisil isteği bakımından davacının payı oranında bilimsel verilere uygun olarak belirlenecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.