Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı F.. K.. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar sadece davalılardan F.. K.. tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; miras bırakan F..K..'nin 531 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarını 23.12.1998 tarihinde davalı H.. B..'a, 530 ada 8 parselin geldisi olan 530 ada 1 parsel sayılı taşınmazını 05.04.1994 tarihinde davalı Fahri'ye, 530 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki payından 187/374 payını ipka edip, 187/360 payını ise dava dışı B..K..'ye satış suretiyle temlik ettiği, 1921 doğumlu olan miras bırakanın 01.08.1999 tarihinde bekar ve çocuksuz öldüğü, geride mirasçı olarak davalılar, davalı yeğeni F.. K.., davalı H.. B..'ın eşi ile dava dışı çok sayıda mirasçısının kaldığı anlaşılmaktadır.Davacılar, miras bırakanları tarafından davalılara yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, bu hususun dava dışı bir kısım mirasçıların aynı iddialarla Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/749 Esas, 2002/147 Karar sayılı dosyasından açtıkları davada sabit kabul edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve miras payları oranında tescil istekli eldeki davayı açmışlardır.Gerçekten de; dava dışı mirasçılar M.. K.., İ.. K.. ve S.. K..'nin davalılar ile dava dışı B.. K.. aleyhine aynı taşınmazlarla ilgili muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/749 Esas, 2002/147 Karar sayılı dosyasından miras payları oranında açmış oldukları iptal ve tescil isteğinin kabul edilerek kararın derece attan geçmek sureti ile kesinleştiği görülmektedir.Hemen belirtmek gerekir ki; çekişmeye konu 530 ada 8 parselin miras bırakan tarafından davalıya yapılan temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu anılan mahkeme kararı ile belirlendiğine, öte yandan; davalı Fahri'nin veraset ilamının hatalı olduğu yönündeki iddiasınında soyut nitelikte olduğu gözetildiğinde 530 ada 8 parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Ne var ki eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan; 530 ada 8 parsel dışında kalan taşınmazların davalı Fahri'ye miras bırakan tarafından temlik edilmediği, yukarıda değinilen Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/749 Esas, 2002/147 sayılı kararının infazı neticesinde çekişmeye konu 531 ada 8 parsel, 531 ada 7 parsel ve 530 ada 10 parselin miras payları oranında M.., İ.. ve S.. K.. adına 14.10.2003 tarihinde tescil edildiği ve bu mirasçıların da paylarını 05.08.2004 tarihinde davalı Fahri'ye sattıkları, murisin temlik ettiği çekişmeye konu 530 ada 8 parsel sayılı taşınmazın da toplam 3/16 payının bu mirasçılar adına tescillerinin yapılmasından sonra Fahri'nin sözkonusu payları satın alarak taşınmazın tamamına yeniden malik olduğu, dava açılmadan önce 16.08.2005 tarihinde de 21/39 payı üzerinde bırakarak 18/39 payı dava dışı F.. Y..'a satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davalı Fahri'nin 3. kişilerden satın almak suretiyle paydaş olduğu çekişmeye konu 531 ada 8, 531 ada 7 ve 530 ada 10 parseller yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, 530 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davalı Fahri'nin dava dışı mirasçılardan edindiği toplam 3/16 payın kabul kapsamına alınmış olması da doğru değildir. Davalı F.. K..'nin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.