Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5844 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4561 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : BATMAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/12/2006NUMARASI : 2005/407-662Taraflar arasında hakem sıfatıyla görülen davada;Davacı Hazine, kayden maliki bulunduğu ..sayılı parselin TSE.Başkanlığına tahsis edildiğini , ancak davalı Belediyenin yapılanmak suretiyle taşınmazın bir kısmına müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.Davalı Belediye, inşaatın kamuya tahsis edilmek üzere yapıldığını, taşınmazın imar mevzuatına göre Belediyeye devredilmesi gereken yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının savunmasına itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Karar, Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, taşınmazın aynına yönelik olarak açılan çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davaya hakem sıfatıyla bakılarak istek gibi kabul kararı verilmiştir.Bilindiği üzere; 29.6.1938 tarihli 3533 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince Umumi, Mülhak ve Hususi Bütçelerle idare edilen Daireler ve Belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi idarelere ait Daire ve Müesseseler arasındaki ihtilafların tahkim yolu (hakem marifetiyle) ile çözümlenmesi gerekeceği muhakkaktır.Davadaki tarafların ise, anılan Yasanın 1.maddesinde belirtilen kuruluşlardan olduğu da sabittir.Nevar ki 3.7.2003 tarihinde kabul edilip 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 Sayılı Yasanın 24.maddesi ile 3533 Sayılı Yasanın 4.maddesi hükmü değiştirilmiş, taşınmazın aynı ile ilgili ihtilaflar bu maddenin kapsamı dışına çıkarılarak çekişmelerin genel mahkemelerde çözüme kavurturulacağı hükme bağlanmıştır.Görev kurula kamu düzeniyle ilgili ve mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır.Öte yandan, yasal düzenlemelerle sonradan yürürlüğe konulan usul hükümlerinin, özellikle mahkemelerin görevini belirleyen kurallarının (ayrık durumlar hariç) kesinleşmemiş olan eldeki davalarda da uygulanacağı tartışmasızdır.Hal böyle olunca; davanın genel yargı yerinde görülmek üzere görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazlı yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK:'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.