MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, BEDELTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne karşı davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava bedel isteğine ilişkindir.Davacı vasisi, kısıtlı davacı ...'ın hukuki ehliyeti haiz olmadığı dönemde 2744 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalıya temlik etiğini, fiili ve hukuki ehliyeti bulunmadığının aleyhine açılan davada belirlendiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, karşı dava ile aleyhine açılan davanın reddini savunmuş, aksi halde taşınmazın rayiç değeri belirlenerek yasal faizi ile tahsili isteğinde bulunmuştur.Asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “...Dosya içeriği ve toplanan deliller ile dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazdaki 207/1180 payın davalıya temlik tarihinde kayıt maliki olan ...'ın hukuki ehliyeti haiz olmadığı Adli Tıp Kurumunun 4.2.2004 tarihli raporu ile saptanarak tapu iptali ve tescil isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. ...Ancak mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporlarından davalı (karşı davacının) çekişme konusu paya özgülenen meskende bir takım masraflar yaptığı, akitteki bedeli ödediğine göre, davadaki istekler yönünden hak dengesi gözetilmek suretiyle bir araştırma yapılarak ihtilafın çözüme kavuşturulması gerekeceği açıktır. Öyle ise, uzman bilirkişiler aracılığıyla yapılacak keşif sonucu bilirkişilerden akitteki bedelin dava tarihine göre uyarlanan değeri hesaplattırılarak iyileştirme bedelinin ise Türk Medeni Kanununun 994 ve 995. maddelerindeki düzenlemeler ve iyiniyet hususu da gözetilerek karşı davacının zorunlu giderlere mi yoksa faydalı ve zaruri giderlere mi hak kazanacağı üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının doğru olmadığı...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davaya ilişkin hüküm kesinleştirilmiş ve yapılan yargılama sonunda, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı (karşı davacı) ...'ın tüm, davacı (karşı davalı) ...'ın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacı (karşı davalı) ...'ın öteki temyiz itirazına gelince;Karşı davada, davacı (karşı davalı) ... lehine reddedilen 115.122,00 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) esas alınıp, buna göre vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bir önceki yıla ait AAÜT'ne göre vekâlet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "11,259,77 TL" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, “11.610,00 TL” ibaresinin yazılmasına, davacı-karşı davalı ...'ın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 436/2. (6100 sayılı HMK'nun 370/2. md.) maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.