MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen davada;Davacılar, başka bir taşınmazın satış anlaşmasına teminat olması bakımından 29/11/2007 tarihinde davalı ...’u vekil tayin ettiklerini, .....’un bir gün sonra 103 ada 48 ve 114 ada 26 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını kardeşi olan diğer davalı ...'e düşük bedelle devrettiğini, satış bedelinin de ödenmediğini davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescile, olmadığı takdirde taşınmazların gerçek bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davacı ...’i müşterileri olması nedeni ile tanıdıklarını, .....’in borçları yüzünden taşınmazlarını satmak istemesi üzerine, taşınmazları görmeden davacının beyanlarına güvenerek almayı kabul ettiklerini ve 5000-TL bedel üzerinde anlaştıklarını, satış bedelini ödediklerini, tapudaki devir sırasında bir problem çıkma ihtimaline karşılık 5000-TL bono aldıklarını, tapuda devrin hemen gerçekleşmeyeceği öğrenilince de davacıların vekalet vermeyi önerdiklerini, çekişme konusu taşınmazların satışına yönelik vekalet verildiğini, davalı ...’un da belirlenen bedel karşılığında taşınmazı diğer davalı ...’e sattığını, alım satımın davacıların belirledikleri bedel üzerinden ve onların isteği ile gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.-KARAR-Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacılar adına elbirliği halinde kayıtlı olan çekişmeli taşınmazların vekil Erol tarafından el ve işbirliği içindeki kardeşi İsmail’e vekalet görevi kötüye kullanılarak temlik edildiği, yine tarafların beyanlarından davacılar ile davalı arasında 5.000-TL miktarında bir alacak borç ilişkisi var ise de, davalı ...’un bunu her zaman dava yolu ile isteyebileceği gözetilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.210,07 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.