Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5802 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19088 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/06/2013NUMARASI : 2011/66-2013/229Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların miras bırakan babası Sait'in kayden maliki olduğu 1492 ada 4 parselde bulunan 5 numaralı bağımsız bölümü 7.11.1996 tarihinde davalı eşi Sebahat'ın önceki eşinden olma oğlu Levent'e temlik ettiği, mirasbırakanın 15.03.2006 tarihinde ölümünden sonra davacı mirasçıların yapılan bu temliklerin muris muvazaası ile illetli olduğu iddiası ile Üsküdar 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/75 Esasına kayıtlı açtıkları davanın 2008/297 Karar sayılı kararı ile kabulle sonuçlanarak derecattan geçmek suretiyle 06.12.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; muvazaa nedenine dayalı olarak verilen kararlar yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşırlar. Bu suretle oluşan kararlara konu işlemler yapıldıkları tarihten itibaren butlanla malul olup yapılmamış sayılırlar ve iptal hükmü geriye etkili olarak sonuç doğurur.Öte yandan, muvazaalı işleme taraf olan kişinin iyiniyetli olduğundan sözetme olanağı da yoktur. Tarafı bulunduğu işlem yok hükmünde olup, bu suretle oluşan tescil de yolsuz tescil niteliğindedir.Ecrimisil, kötüniyetli şagilin malike ödemekle yükümlü olduğu tazminat olup en azı kira geliri en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur.Somut olayda, miras bırakanının ölümünden sonra çekişme konusu bağımsız bölümün davalı Levent'in hakimiyetinde olduğu sabittir.Hal böyle olunca; davalı Levent bakımından ecrimisil isteğinin kabulüne, diğer davalı bakımından ise taşınmazı kullanıp kullanmadığının araştırılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi doğru değildir.Davacılar vekilinin, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.