MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl ve birleşen dava, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan anneleri adına kayıtlı 12391 ve 12393 parsel sayılı taşınmazları davalının tek başına işlettiğini, bostan ve çilek yetiştirdiğini, ağaçlardan zeytin ve zeytinyağı elde ederek gelir sağladığını ileri sürerek, 2011 ve 2012 yıllarında elde edilebilecek net gelirin tespiti ve bu gelirden paylarına isabet eden miktarın faizi ile birlikte tahsilini istemişler, davacı ... aşamada davadan feragat etmiş, birleşen davasında davacı ..., davalının 2013 yılında taşınmazlara çilek ekmek suretiyle gelir etmesi nedeniyle, 2013 yılına ilişkin gelirin tespiti ile miras payı karşılığı miktarın faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, davacının gelirden pay isteme hakkı olmadığını, kullanım bedeli isteyebileceğini, ancak buna ilişkin intifadan men şartını kanıtlaması gerektiğini, dava dilekçesinde kullanım bedeli istemediğini, 12391 parsel sayılı taşınmazın işlenmediğini, 12393 parsel sayılı taşınmaza ise 2011 yılında karpuz ekilip zarar edildiğini, 2012 yılında dava dışı ...’la ortak olarak çilek diktiklerini, ancak yine zarar ettiklerini, 2013 yılında herhangi bir yatırım yapmadığını, taşınmazları kullanmadığını, davanın haksız ve kötüniyetle, somut verilere dayanmadan açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Çekişme konusu iki parça taşınmazın tarafların mirasbırakanı adına kayıtlı olduğu, davalının 2011 ve 2013 yıllarında taşınmazları kullandığı, 2012 yılında ise davalının ekerek, davacının da zeytin mahsulünü toplayarak taşınmazları kullandığı toplanan tüm delillerden anlaşılmaktadır.Davacı, dava dilekçesinde taşınmazdan elde edilebilecek net gelir üzerinden ecrimisil istediği halde, mahkemece bu husus gözetilmediği gibi, taşınmazın 2012 yılında taraflarca kullanıldığı hususu sabit olmasına rağmen bu yıl için de ecrimisil hesabı yaptırılmış, davalının zeytin ağaçlarının 1 yıl ürün verip, 1 yıl ürün vermediği savunması üzerinde durulmamış, 2011-2013 yıllarında zeytin ağaçlarının mahsul verip vermediği tespit edilmemiştir. Hâl böyle olunca, 2011 ve 2013 yıllarında taşınmazlardan elde edilebilecek net gelirin bilirkişi aracılığı ile saptanması, bu hesaplamada zeytin ağaçlarından her yıl zeytin ürünü elde edilip edilmeyeceği hususunun değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususları içermeyen biçimde yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Tarafların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.