Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5793 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 2780 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: LÜLEBURGAZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 15/12/2011NUMARASI: 2011/553-2011/469Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tapu iptali-tescil-tenkis davasının yapılan yargılamasında mahkemece davanın yetki yönünden reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından süresinde temyizi üzerine dosya ve Tetkik Hakimi raporu incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakanı Ü.'in dava dışı parsellerle birlikte çekişmeli 1 parseldeki 10 numaralı bağımsız bölümün temlikine yönelik olarak muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak iptal-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteği ile 2011/183 esas ile açılmış olan davada, eldeki davaya konu 1 parseldeki 10 numaralı bağımsız bölümün D.ilçesi idari sınırlarında kaldığı gerekçesiyle, bu taşınmaza ilişkin davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydından sonra, davanın yetki yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, taşınmazın aynına ilişkin açılan davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılıp görüleceği, bunun yanı sıra 1086 sayılı HUMK'nun 13/3.maddesi (6100 sayılı HMK'nun12/3.md.) hükmü uyarınca, dava birden fazla taşınmaza yönelik ise, taşınmazlardan birinin bulunduğu mahal mahkemesinde ikame olunabileceği öngörülmüş olup, öte yandan müstakilen Türk Medeni Kanununun 560 ila 571.maddeleri uyarınca açılan tenkis davalarının ise aynı yasanın 576.maddesi ve 6100 sayılı Yasanın 1/a maddesi hükmü uyarınca terekenin açıldığı, bir başka ifade ile miras bırakanın son ikametgahı mahkemesinde açılması gerekeceği, anılan bu yetki kurallarının kesin yetki olduğu ve mahkemece resen gözetilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. O halde, mahkemece, D.idari sınırları içinde bulunan taşınmazla ilgili olarak, önce tefrik kararı verilerek, sonra bu taşınmaz hakkında davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.Diğer taraftan, miras bırakanın iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve usul ekonomisi bakımından yukarıda değinilen iddia ile açılan davalarda zorunlu olmayan hallerde tüm taşınmazlar yönünden davanın birlikte görülmesi gerekeceği gözetilmeksizin tefrik kararı verilmiş olması da doğru değildir. Davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.