Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5770 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3579 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/11/2012NUMARASI : 2011/217-2012/461Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi . arafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu kat irtifakı tesisli 578 ada 30 sayılı parseldeki A blok zemin kat (1) nolu mesken nitelikli bağımsız bölümün 1/2 payının davacı G. adına kayıtlı bulunduğu, 1/2 payına ise davacılar ile davalının verasette iştirak halinde malik oldukları, taşınmazın tamamının intifa hakkı tarafların müşterek murisi S.ait iken, S.'in 16.12.2009 tarihinde ölümüyle intifa hakkının sicilden terkin edildiği; çekişmeli (1) nolu bağımsız bölümde, intifa hakkı sahibi muris S. ile eşi olan davalı birlikte oturmakta iken, S.n ölümünün 40. günü davacıların, davalıdan çekişmeli taşınmazın boşaltmasını aksi halde kira bedeli ödemesini istedikleri halde, davalının, bir bedel ödemeksizin bağımsız bölümü kullanmaya devam ettiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere ecrimisil, kayıt malikinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği haksız işgal tazminatıdır. Kural olarak, müşterek veya iştirak halindeki mülkiyet durumunda taşınmazı kullanan malikten ecrimisil talep edilebilmesi için, diğer maliklerin taşınmazdan yararlanma isteklerini karşı tarafa iletmiş olmaları gerekir. Yararlanma isteminin iletilmesi belli bir şekil şartına bağlı değildir. Her türlü delil ile ispatlanabilir.Somut olayda, tanık anlatımlarına göre, davacıların, murisleri S.in ölümünün 40. günü yapılan mevlütte davalıya açıkca bedelsiz olarak taşınmazı kullanmasına muvafakat etmediklerini bildirdikleri, bu tarih itibariyle davacılar yönünden intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olduğu sabittir.Öyleyse, bu tarihe kadar davalının iyiniyetli zilyet olduğu, bu tarihten sonra kötüniyetli zilyet haline geldiği kabul edilmelidir.Hal böyle olunca, intifa hakkı sahibi s.in ölüm tarihi olan 16.12.2009 tarihinden itibaren 40 gün sonrasından, başka bir ifadeyle 26.1.2010 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem itibariyle belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı vekilinin bu yöne ilişkin olarak temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.