Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5770 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4400 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 19/12/2006NUMARASI: 2006/938-1055Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, 24000 m2 lik 1652 kadastral parselin maliki olduklarını, taşınmazın imar uygulaması sonucu 10238.48 m2 lik 11 imar parseli olarak adlarına tescil edildiğini, geri kalan kısmın bedele dönüştürülerek tapuda 12 imar parseli olarak davalı adına tescil edildiğini, imar işleminin idari yargıda kesinleşen ilamla iptal edildiğini ileri sürerek, kendilerine ait olan bölümün iptali ile adlarına tescil, bakiye bölümün davalı uhtesinde bırakılmasını istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yapgılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 24000 m2 yüzölçümündeki ..parsel sayılı taşınmazın davacılar adına kayıtlı olduğu, taşınmazın belediye encümen kararı ile imar uygulamasına tabi tutulduğu ve D.O.P. (düzenleme ortaklık payı) düşüldükten sonra 10.238.48 m2 yüzölçümündeki .. imar parselinin davacılar adına tescil edilip, kalan 9372.16 m2 lik kısım için davacılara bedel ödendiği, çekişmeli 12 sayılı imar parselinin ise, davalı belediye adına tescil edildiği, dayanak imar işleminin, İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 1998/411 esas sayılı dava dosyası ile iptal edildiği ve iptal kararının da Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.Davacıların, davalı adına oluşan kaydın dayanağının iptal edildiğini ileri sürerek, imar sicil kaydının iptali ve tescili isteğiyle eldeki davayı açtıkları görülmektedir.Sicil kaydının, dayanağı imar işlemi, kesinleşen ilamla iptal edildiğine göre, kaydın yolsuz tescil niteliğine dönüştüğü tartışmasızdır. Öyleyse, taşınmazın kadastral mülkiyet ve geometrik durumunun ihyasına karar verileceği kuşkusuzdur.O halde, mahkemece, davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak, yolsuz tescil durumuna düşen 12 sayılı imar parseli üzerinden hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Hal böyle olunca, imar çap kaydının iptaliyle imar öncesi eski kadastral parsele dönüştürülmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, hukuki dayanağı kalmayan imar parseli üzerinden yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Tarafların, temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.